CELAL YILDIRIM :
Kahredici azabımız gelip çattığında, bağırıp çağırmaları sadece, «doğrusu biz zâlimler idik!» olmuş tur.
DİYANET :
Azabımız kendilerine geldiğinde, “(Biz bunu hak ettik.) Gerçekten biz zalimler olmuştuk” demekten başka söyleyecekleri kalmamıştı.
DİYANET VAKFI :
Azabımız onlara geldiğinde çağırışları, «Biz gerçekten zalim kişilermişiz» demelerinden başka bir şey olmadı.
DİYANET İSLERİ :
Baskınımıza uğradıklarında, sözleri, "Gerçekten biz haksızdık" demekten ibaret kalmıştır.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Azâbımız kendilerine geldiği vakıt da «bizler hakıkaten zalimler idik» demekten başka da´vaları olmadı
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Azabımız kendilerine geldiğinde: «Bizler, gerçekten zalimlerdik!» demekten başka bir iddiaları olmadı.
GÜLTEKİN ONAN :
Zorlu azabımız onlara gelince yakarabildikleri: "Biz gerçekten zulme sapanlardandık" demelerinden başka olmadı.
H. BASRİ ÇANTAY :
Kendilerine azabımız geldiği zaman çağrışları «Biz hakîkaten zaalimlerdendik» demelerinden başka (bir şey) olmadı.
FİZİLAL :
Azabımıza uğradıkları andaki tek feryadları «Biz gerçekten zalimdik» demekten ibaret oldu.
İBNİ KESİR :
Baskınımız geldiği zaman, çağırışları: Biz gerçekten zalimlerdendik, demekten başka birşey olmadı.
MUHAMMET ESED :
Ve cezamız başlarında koptuğu zaman, kendi kendilerine, "vah bize! Biz gerçekten zalim kimselerdik!" demekten başka söyleyecek sözleri olmamıştır.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Onlara azabımız geldiği zaman ise onların sözleri, «Biz hakikaten zalim kimseler olmuş idik» demekten başka olmamıştır.
TEFHİMÜL KURAN :
Zorlu azabımız onlara geliverince yakarabildikleri: «Biz gerçekten zulme sapanlardandık» demelerinden başka olmadı.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Azâbımız onlara geldiğinde "Biz gerçekten zâlimlermişiz!" demelerinden başka yalvarıları kalmadı.
ŞABAN PİRİŞ :
Azabımız onlara geldiği vakit, feryatları “Biz, gerçekten zalimler idik!” demekten başka bir şey olmadı.