A. GÖLPINARLI :
Ve kim varsa yeryüzünde hepsini de fedâ etmek ve sonra da kendini kurtarmak ister.
ADEM UĞUR :
Ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsın.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Yeryüzünde bulunanların hepsini de, sonra kendini kurtarsa...
BEKİR SADAK :
(11-14) Onlar birbirlerine yalniz gosterilirler. Suclu kimse o gunun azabindan kurtulmak icin ogullarini, ailesini, kardesini, kendisini barindirmis olan sulalesini ve yeryuzunde bulunan herkesi feda etmek ve boylece kendisini kurtarmak ister.
CELAL YILDIRIM :
(11-12-13-14) Birbirlerine gösterilirler (ama) suçlu günahkârlar o günün azabına karşılık oğullarını, eşini, kardeşini, kendisini barındıran kabile ve obasını ve yeryüzündeki her şeyi fidye verip kendini kurtarmak ister.
DİYANET :
(11-14) Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.
DİYANET VAKFI :
(11-14) Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdindedir). Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından (kurtuluş için), oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsın.
DİYANET İSLERİ :
Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve Arzda bulunanların hepsini de sonra kendini kurtarsa
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
ve yeryüzünde bulunanların hepsini (verip) sonra kendisini kurtarsa.
GÜLTEKİN ONAN :
Yeryüzünde bulunanların tümünü (verse de); sonra bir kurtulsa.
H. BASRİ ÇANTAY :
ve yer (yüzün) de kim varsa hepsini. Ki nihayet (bu fedâkârlığı) kendisini (Allahın azabından) kurtarsın.
FİZİLAL :
Ve yeryüzünde bulunanların hepsini versin de tek kendisini kurtarsın.
İBNİ KESİR :
Ve yeryüzünde bulunan herkesi. Ki nihayet kendisini kurtarsın.
MUHAMMET ESED :
ve yeryüzünde yaşayan (başka) herkesi, onların tümünü; böylece yalnız kendini kurtarabilsin diye.
Ö NASUHİ BİLMEN :
(13-14) Ve kendisini barındıran aşiretini (feda etsin). Ve yeryüzünde kim var ise, cümlesini fidye-i necât olarak versin de (sonra) bu fedakarlığı kendisini kurtarsın.
TEFHİMÜL KURAN :
Yeryüzünde bulunanların tümünü (verse de); sonra bir kurtulsa.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Ve yeryüzünde bulunanların hepsini (versin) de tek kendisini kurtarsın.
ŞABAN PİRİŞ :
Ve yeryüzünde bulunan herkesi... Sonra kendisini kurtarabilsin..