Ala en nubeddile hayren minhum ve ma nahnu bimesbukıyne.
Alâ en nubeddile hayren minhum ve mâ nahnu bi mesbûkîn(mesbûkîne).
A. GÖLPINARLI :
Onlardan daha hayırlısını, yerlerine geçirmeye ve kimse önümüze geçemez.
ADEM UĞUR :
Şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter ve kimse bizim önümüze geçemez.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Onların (o kâfirlerin) yerine, kendilerinden daha hayırlısını getirmeye... Hem bizim önümüze geçilmez.
BEKİR SADAK :
(40-41) Dogularin ve batilarin Rabbine yemin ederim ki, onlarin yerine daha iyilerini getirmege Bizim gucumuz yeter ve kimse de onumuze gecemez.
CELAL YILDIRIM :
(40-41) Hayır, (İlâhî sünnet onların sandığı gibi değildir). Doğuların ve batıların Rabbına and içerim ki, elbette bizim onların yerine kendilerinden hayırlısını getirmeğe kudretimiz yeter ve bizim önümüze de geçilmez.
DİYANET :
(40-41) Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter. Bizim önümüze geçilemez.
DİYANET VAKFI :
(40-41) Şu halde (işin gerçeği) öyle (umdukları gibi) değil! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter ve kimse bizim önümüze geçemez.
DİYANET İSLERİ :
Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha iyilerini getirmeğe Bizim gücümüz yeter ve kimse de önümüze geçemez.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Onları kendilerinden hayırlısına tedbil edebiliriz ve bizim önümüze geçilmez
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Onları kendilerinden hayırlısına değiştirebiliriz ve Bizim önümüze geçilmez.
GÜLTEKİN ONAN :
Onların yerine kendilerinden daha hayırlılarını getirip değiştirmeye. Üstelik bizim önümüze geçilemez.
H. BASRİ ÇANTAY :
(40-41) Yine hayır, (iş onların umdukları gibi değildir). Doğuların, batıların Rabbine andederim ki, şübhesiz biz onların yerine kendilerinden daha hayırlısını getirmiye de elbette kaadiriz ve biz, önümüze geçilebilecekler (den) de değiliz.
FİZİLAL :
Onları, kendilerinden daha hayırlı olanlarla değiştirmeğe. Bizim önümüze geçilmez.
İBNİ KESİR :
Ki onların yerine kendilerinden daha iyilerini getirelim. Ve Biz, önüne geçilecekler de değiliz.
MUHAMMET ESED :
onları kendilerinden daha hayırlı (bir toplum) ile değiştirmeye. Çünkü Bizi (istediğimizi yapmaktan) alıkoyan hiçbir şey yoktur.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Onlardan hayırlısına tebdîl etmeye. Ve biz önüne geçilmişler değiliz.
TEFHİMÜL KURAN :
Onların yerine kendilerinden daha hayırlılarını getirip değiştirmeğe. Üstelik bizim önümüze geçilemez.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Onları, kendilerinden daha hayırlı olanlarla değiştirmeğe. Bizim önümüze geçilmez (bize engel olunamaz).
ŞABAN PİRİŞ :
(40-41) Hayır, doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz bizim onların yerine daha iyilerini getirmeye gücümüz yeter. Bizim önümüze de geçilemez.