Ve kezalike ahzü rabbike iza ehazel kura ve hiye zalimeh inne ahzehu elimün şedıd
Ve kezâlike ahzu rabbike izâ ehazel kurâ ve hiye zâlimeh(zâlimetun), inne ahzehû elîmun şedîd(şedîdun).
A. GÖLPINARLI :
İşte Rabbin, zulmeden şehirleri böyle alıverir, aldığı, azâbına uğrattığı zaman da şüphe yok ki onun kavrayışı pek elemlidir, pek çetindir.
ADEM UĞUR :
Rabbin, haksızlık eden memleketleri (onların halkını) yakaladığında, onun yakalayışı işte böyle (şiddetlidir). Şüphesiz onun yakalaması pek elem vericidir, pek çetindir!
ALİ FIKRİ YAVUZ :
İşte Rabbin, zulümkâr memleketleri çarptığı zaman, böyle yakalayıp çarpar. Doğrusu onun cezalandırması çok acıklıdır, pek şiddetlidir.
BEKİR SADAK :
Allah, kasabalarin zalim halkini yakalayinca, boyle yakalar; yakalamasi da siddetli ve elimdir.
CELAL YILDIRIM :
İşte Rabbin kasabalar halkını —zalimlikleri üzere— yakaladığı zaman böyle yakalar. Şüphesiz ki, O´nun yakalaması çok elîm ve şiddetlidir.
DİYANET :
Zulme sapmış memleketlerin halkını yakaladığında, Rabbinin yakalaması işte böyledir! Şüphesiz O’nun yakalaması can yakıcı ve şiddetlidir.
DİYANET VAKFI :
Rabbin, haksızlık eden memleketleri (onların halkını) yakaladığında, onun yakalayışı işte böyle (şiddetlidir). Şüphesiz onun yakalaması pek elem vericidir, pek çetindir!
DİYANET İSLERİ :
Allah, kasabaların zalim halkını yakalayınca, böyle yakalar; yakalaması da şiddetli ve elimdir.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve işte rabbın medeniyetleri zulmederlerken çarptığı vakıt böyle çarpar, çünkü onun muahazesi çok elîm, çok şiddetlidir
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
İşte Rabbin, zulmetmekte olan medeniyetleri çarptığı zaman böyle çarpar; çünkü O´nun cezası çok acı, çok çetindir!
GÜLTEKİN ONAN :
Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya nesilleri) yakaladığı zaman... rabbinin yakalaması işte böyledir. Gerçekten O´nun yakalaması pek acı, pek şiddetlidir.
H. BASRİ ÇANTAY :
Rabbinin yakalayışı — (ahâlîsi) zulmeder halde bulunan memleketleri yakaladığı zaman — işte böyle (olur). Şübhesiz ki Onun çarpması (cezası) pek acıklıdır, pek çetindir.
FİZİLAL :
İşte Rabbin, zalim halkların şehirlerinin yakasından tutunca böyle tutar. Hiç kuşkusuz O´nun yakaya yapışması pek sert ve acıklıdır.
İBNİ KESİR :
İşte böyledir Rabbının yakalayışı; kasabaların zalim halkını yakaladığı zaman. Çünkü O´nun yakalaması hem şiddetli, hem de acıklıdır.
MUHAMMET ESED :
İşte senin Rabbin, tepelediği zaman böyle tepeler; halkı zalim olan kasabaları. Gerçekten de O´nun tepelemesi çok acı verici, çok zorludur!
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve işte Rabbin yakalaması böyledir, karyeleri zalim oldukları halde yakaladığı zaman, şüphe yok ki O´nun yakalaması pek acıklıdır, pek şiddetlidir.
TEFHİMÜL KURAN :
Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya kuşakları) yakaladığı zaman, Rabbinin yakalayıvermesi işte böyledir. Gerçekten O´nun yakalayıvermesi pek acıklı, pek şiddetlidir.
SÜLEYMAN ATEŞ :
İşte Rabbin zulmeden kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. Doğrusu O´nun yakalaması, çok acı ve çok çetindir.
ŞABAN PİRİŞ :
Rabbin, zalim ülkeleri böyle yakalar. Şüphesiz O’nun yakalaması acı verici, şiddetlidir.