Kel el lem yağnev fıha e la inne semude keferu rabbehüm e la bu´del li semud
Ke en lem yagnev fîhâ, e lâ inne semûde keferû rabbehum, e lâ bu’den li semûd(semûde).
A. GÖLPINARLI :
Sanki orada hiç yaşamamışlar, hiç oturmamışlardı. Bilin ki hiç şüphe yok Semûd, Rablerine karşı kâfir oldu, bilin, uzaklık Semûd´a.
ADEM UĞUR :
Sanki orada hiç oturmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi gerçekten Rablerini inkâr ettiler. Yine bilesiniz ki, Semûd kavmi (Allah´ın rahmetinden) uzak kılındı.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Sanki orada bir şenlik kurmamışlardı. Haberiniz olsun ki, Semûd kavmi, doğrusu Rablerine küfrettiler. Biliniz ki, Semûd kavmi Allah’ın rahmetinden uzak düşmüş, helâk olmuştur.
BEKİR SADAK :
Sanki orada hic yasamamislardi. Bilin ki, Semud milleti Rabbi´ni inkar etmisti. Bilin ki, Semud milleti Allah´in rahmetinden uzaklasti. *
CELAL YILDIRIM :
Sanki daha önce orada hiç oturmamış (yuva kurup geçinmemiş) gibi oldular. Dikkat edin, Semûd kavmi Rablerini tanımadılar ve Semûd´a (ilâhî rahmetten) uzaklık olsun.
DİYANET :
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Biliniz ki Semûd kavmi Rablerini inkâr etti. (Yine) biliniz ki Semûd kavmi Allah’ın rahmetinden uzaklaştı.
DİYANET VAKFI :
Sanki orada hiç oturmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi gerçekten Rablerini inkâr ettiler. Yine bilesiniz ki, Semûd kavmi (Allah´ın rahmetinden) uzak kılındı.
DİYANET İSLERİ :
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki, Semud milleti Rabbini inkar etmişti. Bilin ki, Semud milleti Allah'ın rahmetinden uzaklaştı.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Sanki orada bir şenlik kurmamışlardı, bak Semûd, hakıkaten rablarına küfrettiler bak defoldu gitti Semûd.
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Sanki orada bir şenlik kurmamışlardır. Bak işte Semud topluluğu gerçekten Rablerine küfrettiler ve bak işte defoldu gitti Semud!
GÜLTEKİN ONAN :
Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun; Semud (halkı) gerçekten rablerine küfrettiler. Haberiniz olsun; Semud (halkına Tanrı´nın rahmetinden) uzaklık (verildi.)
H. BASRİ ÇANTAY :
Sanki orada (zâten) oturmamışlardı. Haberiniz olsun ki Semud (kavmi) hakıykaten Rablerine küfretdiler, gözünüzü açın ki Semuda (rahmet-i ilâhiyyeden) uzaklık (verilmişdir).
FİZİLAL :
Sanki az önce o evlerde yaşayanlar onlar değildi. Haberiniz olsun ki, Semudoğulları Rabblerini inkâr ettiler. Hey, kahrolsun Semudoğulları!
İBNİ KESİR :
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki; Semud, Rabblarını inkar etmişlerdi. Ve yine bilin ki; Semud, Allah´ın rahmetinden uzaklaştı.
MUHAMMET ESED :
sanki (daha önce) orada hiç yaşamamışlar gibi. Bakın, işte Rablerini böyle yok saydı Semudlular! Bakın, işte böyle yok olup gitti Semud!
Ö NASUHİ BİLMEN :
Sanki orada hiç ikamet etmemişlerdi. Biliniz ki, şüphesiz Semûd, Rablerine kâfir olmuşlardı. Haberiniz olsun ki, Semûd için bir uzaklık vardır.
TEFHİMÜL KURAN :
Sanki orda hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun; Semud (halkı) gerçekten Rablerine (karşı) küfretmişlerdi. Haberiniz olsun; Semud (halkına Allah´ın rahmetinden) uzaklık (verildi).
SÜLEYMAN ATEŞ :
Orada hiç şenlik kurmamış gibi oldular. İyi bilin ki Semûd (kavmi), Rablerini inkâr ettiler ve iyi bilin ki Semûd (kavmi) def olup gittiler!
ŞABAN PİRİŞ :
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki, Semudlular, Rablerini yok saydılar. Bilin ki Semud, helak edildi.