Yevme yed´uküm fe testecıbune bi hamdihı ve tezunnune il lebistüm illa kalila
Yevme yed’ûkum fe testecîbûne bi hamdihî ve tezunnûne in lebistum illâ kalîlâ(kalîlen).
A. GÖLPINARLI :
O gün sizi çağıracak, hamd ederek icâbet edeceksiniz ona ve sanacaksınız ki pek az bir müddet kalmışsınız dünyâda.
ADEM UĞUR :
Allah sizi çağıracağı gün, kendisine hamdederek çağrısına uyarsınız ve (dirilmeden önceki halinizde) çok az kaldığınızı sanırsınız.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
(Allah, kıyamette hesaba çekmek için) sizi çağıracağı gün, tam bir hürmetle onun emrine koşacaksınız ve zannedeceksiniz ki, kabirlerinizde, pek az bir müddet kaldınız.”
BEKİR SADAK :
Sizi cagirdigi gun, O´na hamdederek davetine uyarsiniz ve kabirlerinizde pek az bir muddet kaldiginizi sanirsiniz.*
CELAL YILDIRIM :
O (yüce kudret sahibi) sizi çağıracağı gün övgüyle koşacaksınız ve (kabillerinizde ya da Dünya´da) pek az bir süre kaldığınızı sanacaksınız.
DİYANET :
Allah’ın sizi (kabirlerinizden) çağıracağı, sizin de O’na hamd ederek emrine hemen uyacağınız ve (kabirlerinizde) pek az kaldığınızı sanacağınız günü hatırla!
DİYANET VAKFI :
Allah sizi çağıracağı gün, kendisine hamdederek çağrısına uyarsınız ve (dirilmeden önceki halinizde) çok az kaldığınızı sanırsınız.
DİYANET İSLERİ :
Sizi çağırdığı gün, O'na hamdederek davetine uyarsınız ve kabirlerinizde pek az bir müddet kaldığınızı sanırsınız.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
O sizi çağıracağı gün derhal ona kemali ta´zîm ile icabet edeceksiniz ve zannedeceksiniz ki pek az bir müddet kaldınız
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
O sizi çağıracağı gün, derhal O´na tam bir saygı ile uyacaksınız ve (kabirlerinizde) pek az bir müddet kaldığınızı sanacaksınız.
GÜLTEKİN ONAN :
Sizi çağıracağı gün, O´na övgüyle icabet edecek ve (dünyada) pek az bir süre kaldığınızı sanacaksınız.
H. BASRİ ÇANTAY :
(Allah) sizi çağıracağı gün hemen (kabirlerinizden kalkıb) Onun emrine icabet edeceksiniz ve sanacaksınız ki (kabirlerinizde) ancak pek az bir müddet kalmışsınızdır.
FİZİLAL :
O gün Allah sizi çağırınca kendisine hamdederek çağrısına uyarsınız ve dünyada çok kısa bir süre kaldığınızı sanırsınız.
İBNİ KESİR :
O, sizi çağırdığı gün; hamdederek davetine uyarsınız. Ve çok az kalmış olduğunuzu zannedersiniz.
MUHAMMET ESED :
"Sizi çağıracağı ve sizin de onu överek (bu çağrıya) cevap vereceğiniz, ve kendinizi (yeryüzünde) çok kısa bir süre oyalanmış gibi hissedeceğiniz bir Gün´de."
Ö NASUHİ BİLMEN :
O gün ki, sizi çağıracaktır, siz de hemen O´nun emrine bitta´zim icabet edeceksiniz ve (kabirlerinizde) pek az bir müddet kalmış olduğunuzu sanacaksınız.
TEFHİMÜL KURAN :
Sizi çağıracağı gün, O´na övgüyle icabet edecek (dünyada) pek az bir süre kaldığınızı sanacaksınız.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Sizi çağıracağı gün O´na hamdederek çağrısına uyarsınız (dirilip kalkarsınız) ve (dünyâda) pek az kaldığınızı sanırsınız.
ŞABAN PİRİŞ :
Sizi çağırdığı gün, O’na hamd ederek çağrısına koşarsınız. Ve dünyada az bir zaman kaldığınızı zannedersiniz.