Kul lev kanel bahru midadel li kelimati rabbi le nefidel bahru kable en tenfede kelimatü rabbi ve lev ci´na bi mislihı mededa
Kul lev kânel bahru midâden li kelimâti rabbî le nefidel bahru kable en tenfede kelimâtu rabbî ve lev ci’nâ bi mislihî mededâ(mededen).
A. GÖLPINARLI :
De ki: Deniz mürekkep olsa tükenir, yazılmaz Rabbimin sözleri tükenmeden, hattâ o deniz kadar bir deniz daha eklense gene tükenir, yazılamaz.
ADEM UĞUR :
De ki: Rabbimin sözleri için derya mürekkep olsa ve bir o kadar da ilâve getirsek dahi, Rabbimin sözleri bitmeden önce deniz tükenecektir.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
(Kur’an-ı Kerimin beyanına göre, size pek az ilim verildi, diyen Yahudilere, ey Rasûlüm) de ki: “- Eğer Rabbimin kelimeleri (ni yazmak) için bütün denizler mürekkep olsa, muhakkak ki Rabbimin kelimeleri tükenmeden denizler tükenirdi, bir o kadar daha yardımcı getirsek bile...”
BEKİR SADAK :
De ki: «Rabbimin sozlerini yazmak icin denizler murekkep olsa ve bir o kadarini da katsak, Rabbimin sozleri tukenmeden denizler tukenirdi.»
CELAL YILDIRIM :
De ki: Rabbimin sözlerini (yazmak) için deniz(ler) mürekkep olsa ve bir o kadarı da ilâve edilse, Rabbimin sözleri bitmeden denizler tükenirdi.
DİYANET :
De ki: “Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi.”
DİYANET VAKFI :
De ki: Rabbimin sözleri için derya mürekkep olsa ve bir o kadar da ilâve getirsek dahi, Rabbimin sözleri bitmeden önce deniz tükenecektir.
DİYANET İSLERİ :
De ki: "Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadarını da katsak, Rabbimin sözleri tükenmeden denizler tükenirdi."
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
De ki: eğer rabbımın kelimâtı için deniz mürekkeb olsa idi her halde rabbımın kelimatı tükenmeden deniz tükenirdi, bir misli de meded getirsek bile
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
De ki: «Eğer Rabbimin sözlerini yazmak için deniz mürekkep olsaydı, kesinlikle Rabbimin sözleri tükenmeden deniz tükenirdi, bir misli de yardımcı getirsek bile.»
GÜLTEKİN ONAN :
De ki: "Rabbimin sözleri(ni yazmak) için deniz mürekkep olsa ve yardım için bir benzerini (bir o kadarını) dahi getirsek, rabbimin sözleri tükenmeden önce, elbette deniz tükeniverirdi.
H. BASRİ ÇANTAY :
De ki: «Rabbimin sözleri (ni yazmak) için (bütün) deniz (lerin suyu) mürekkeb olsa ve bir o kadar daha yardımcı olarak ilâve etsek Rabbimin sözleri tükenmeden o deniz (ler) tükenir».
FİZİLAL :
De ki; «Rabb´imin sözlerini yazmak için, denizler mürekkep olsa da onlara bir o kadarını daha katsak, Rabb´imin sözleri bitmeden önce denizler biterdi.»
İBNİ KESİR :
De ki: Rabbımın sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadarını da katsak; daha Rabbımın sözleri tükenmeden denizler tükenirdi.
MUHAMMET ESED :
De ki: "Rabbimin sözleri(ni yazmak) için denizler mürekkep olsa ayrıca deniz üstüne deniz katsak yine de Rabbimin sözleri bitmeden denizler tükenirdi".
Ö NASUHİ BİLMEN :
De ki: «Eğer Rabbimin kelimeleri için deniz mürekkep olsa, elbette Rabbimin kelimeleri tükenmeden deniz tükenir biter. Velev ki denizin bir mislini de yardımcı getirecek olsak.»
TEFHİMÜL KURAN :
De ki: «Rabbimin sözleri (ni yazmak) için deniz mürekkep olsa ve yardım için bir benzerini (bir o kadarını) dahi getirsek, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, elbette deniz tükeniverirdi.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
De ki: "Rabbimin sözleri(ni yazmak) için deniz mürekkep olsa, Rabbimin sözleri tükenmeden önce deniz tükenir." Yardım için bir o kadarını daha getirsek (yine yetmez)."
ŞABAN PİRİŞ :
De ki: -Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsaydı Rabbin sözleri bitmeden denizler tükenirdi. Hatta bir misli daha mürekkep getirsek bile..