Ve iza ülku minha mekanen dayyikam mükarranıne deav hünalike sübura
Ve izâ ulkû minhâ mekânen dayyıkan mukarrenîne deav hunâlike subûrâ(subûran).
A. GÖLPINARLI :
Elleri, boyunlarına zincirlerle bağlanarak ateşin dar bir yerine atıldıkları zaman da helâk olduk, bittik diye bağrışacaklar.
ADEM UĞUR :
Elleri boyunlarına bağlı olarak onun (cehennemin) dar bir yerine atıldıkları zaman, oracıkta yok oluvermeyi isterler.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Elleri boyunlarına bağlı olarak, o ateşin dar bir yerine atıldıkları vakit, orada: “-Ey helâk, neredesin, yetiş!” diye bağırırlar.
BEKİR SADAK :
Elleri boyunlarina baglanarak, dar bir yerden atildiklari zaman, orada, yok olup gitmeyi isterler.
CELAL YILDIRIM :
(Şeytanlarla birlikte) elleri boyunlarına bağlı bulunduğu halde ateşten daracık bir yere atıldıkları zaman orada yok olmayı dövünerek isterler.
DİYANET :
Elleri boyunlarına bağlanmış, çatılmış olarak cehennemin daracık bir yerine atıldıkları zaman orada, yok olup gitmeyi isterler
DİYANET VAKFI :
Elleri boyunlarına bağlı olarak onun (cehennemin) dar bir yerine atıldıkları zaman, oracıkta yok oluvermeyi isterler.
DİYANET İSLERİ :
Elleri boyunlarına bağlanarak, dar bir yerden atıldıkları zaman, orada, yok olup gitmeyi isterler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve çatılıp çatılıp onun dar bir yerine atıldıkları vakıt de orada helâke haykırırlar
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Ve çatılıp çatılıp onun dar bir yerine atıldıkları zaman, orada «yetiş ey helak (bizi kurtar)» diye helake haykırırlar!
GÜLTEKİN ONAN :
Elleri boyunlarına bağlı olarak, sıkışık bir yerine atıldıkları zaman, orada yok oluşu isteyip çağırırlar.
H. BASRİ ÇANTAY :
Elleri boyunlarına bağlı olarak onun en dar yerine atıldıkları vakit orada (Yetiş ey) helak (diye) bağırırlar.
FİZİLAL :
Zincirlerle elleri, ayaklarına bağlanmış olarak bu ateşin dar yerine atıldıklarında ise orada «yok olmayı» imdada çağırırlar.
İBNİ KESİR :
Elleri boyunlarına bağlı olarak onun en dar bir yerine atıldıkları zaman orada yok olup gitmeyi isterler.
MUHAMMET ESED :
ve birbirlerine bağlı olarak daracık bir yerden onun içine atıldıkları zaman, orada o an yok olup gitmek için yakaracaklar!
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve o ateşten dar bir yere etleri boyunlarına bağlı bir halde atıldıkları zaman orada helâki davet eder dururlar.
TEFHİMÜL KURAN :
Elleri boyunlarına bağlı olarak, onun sıkışık bir yerine atıldıkları zaman, orada yok oluşu isteyip çağırırlar.
SÜLEYMAN ATEŞ :
(Elleri boyunlarına zincirlerle) Bağlı olarak onun dar bir yerine atıldıkları zaman orada ölümü çağırırlar (yetiş ey ölüm, nerdesin, gel bizi bu azâbdan kurtar! derler).
ŞABAN PİRİŞ :
Elleri boyunlarına bağlı olarak dar bir yere atıldıkları zaman, orada yok olup gitmek için yalvarırlar.