Ve lev şi’nâ le beasnâ fî kulli karyetin nezîrâ(nezîren).
A. GÖLPINARLI :
Ve dileseydik her şehre, bir korkutucu gönderirdik.
ADEM UĞUR :
(Resûlüm!) Şayet dileseydik, elbet her ülkeye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Eğer dileseydik, her memleket halkına bir peygamber gönderirdik (ve böylece senin yükünü hafifletirdik).
BEKİR SADAK :
Dileseydik, her kasabaya bir uyarici gonderirdik.
CELAL YILDIRIM :
İsteseydik her kasabaya (ve köye) bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik. (Öyle yapmadık, yalnız seni seçip bütün insanlara göndermeyi uygun bulduk).
DİYANET :
Dileseydik her memlekete bir uyarıcı gönderirdik.
DİYANET VAKFI :
(Resûlüm!) Şayet dileseydik, elbet her ülkeye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.
DİYANET İSLERİ :
Dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Dilese idik elbet her köyde bir nezîr gönderir idik
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Dileseydik elbette her köye bir uyarıcı gönderirdik.
GÜLTEKİN ONAN :
Eğer dilemış olsaydık her kasabaya bir uyarıcı gönderirdik.
H. BASRİ ÇANTAY :
Eğer dileseydik muhakkak ki her kasabaya (fenalıkların aakıbetinden) korkutucu birer (peygamber) gönderirdik.
FİZİLAL :
Eğer dileseydik her şehre ayrı bir uyarıcı gönderirdik.
İBNİ KESİR :
Dileseydik; her kasabaya bir uyarıcı gönderirdik.
MUHAMMET ESED :
Eğer dileseydik, (önceki çağlarda olduğu gibi) her topluma (ayrı) bir uyarıcı gönderirdik;
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve eğer dilemiş olsa idik elbette her karyeye de bir korkutucu gönderirdik.
TEFHİMÜL KURAN :
Eğer dilemiş olsaydık, her kasabaya da bir uyarıcı, korkutucu gönderirdik.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Eğer biz dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik.
ŞABAN PİRİŞ :
İsteseydik her kasabaya uyarıcı gönderirdik.