Ve küllen darabna lehül emsale ve küllen tebberna tetbıra
Ve kullen darabnâ lehul emsâle ve kullen tebbernâ tetbîrâ(tetbîren).
A. GÖLPINARLI :
Hepsine de örnekler getirdik, hepsini de kırıp geçirdik.
ADEM UĞUR :
Onların her birine (uymaları için) misaller getirdik; (ama öğüt almadıkları için) hepsini kırdık geçirdik.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Bunlardan her birine (kendilerinden öncekilerin helâkine dair) nasihat olarak nice misaller anlattık. Fakat, iman etmediklerinden hepsini tamamen helâk ettik.
BEKİR SADAK :
Her birine misaller vermistik ama, dinlemedikleri icin hepsini kirdik gecirdik.
CELAL YILDIRIM :
Onların herbiri için (doğru yola dönerler diye) misâller verdik ve (sonunda) herbirini yıkıp belirsiz hale getirdik.
DİYANET :
Bunların her birine misaller getirdik, (öğüt almadıkları için) hepsini kırıp geçirdik.
DİYANET VAKFI :
Onların her birine (uymaları için) misaller getirdik; (ama öğüt almadıkları için) hepsini kırdık geçirdik.
DİYANET İSLERİ :
Her birine misaller vermiştik ama, dinlemedikleri için hepsini kırdık geçirdik.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ki her birine nasıyhat olarak emsal anlatmıştık ve her birini mahv-ü perişan ettik de ettik
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Ki onların her birine öğüt olarak örnekler vermiştik; (sonunda) her birini mahv ve perişan ettik de ettik.
GÜLTEKİN ONAN :
Biz (onlardan) her birine örnekler verdik ve her birini darmadağın edip mahvettik.
H. BASRİ ÇANTAY :
Biz (onlardan) her birine (geçmişlerden) misâller irâd etdik. (Fakat peygamberlerini tekzîb etdikleri için) hepsini tam bir helak ile imhaa eyledik.
FİZİLAL :
Hepsine bir çok uyarıcı örnekler gösterdik. Sonra da hepsini kökten yokettik.
İBNİ KESİR :
Her birine misaller vermiştik. Ama hepsini kırdık geçirdik.
MUHAMMET ESED :
oysa, her birine uyarıcı dersler vermiştik; ama (bunlara aldırış etmeyince) hepsini yerle bir ettik.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve bütün onların kendileri için misaller irâd ettik ve hepsini de kırdık geçirdik.
TEFHİMÜL KURAN :
Biz (onlardan) her birine örnekler verdik ve her birini darmadağın edip mahvettik.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Hepsine de (uyarmak için) misaller (geçmişlerden hikâyeler) anlattık. (Öğüt almayıp küfürlerinde ısrar edince biz de) hepsini helâk ettik.
ŞABAN PİRİŞ :
Bunlardan her birine örnekler göstermiş ve hepsini de baştan başa kırıp geçirmiştik.