ADEM UĞUR :
Direkleri (yüksek binaları) olan, İrem şehrine?
ALİ FIKRİ YAVUZ :
O direk gibi (uzun boylu insanlardan ibaret) İrem kavmine?
BEKİR SADAK :
(6-8) Rabbinin, hicbir memlekette benzeri ortaya konmayan sutunlara sahip Irem sehrinde oturan Ad milletine ne ettigini gormedin mi?
CELAL YILDIRIM :
O sütunlar sahibi İrem şehrine,
DİYANET :
(6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi?
DİYANET VAKFI :
(6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun´a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.
DİYANET İSLERİ :
Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini görmedin mi?
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
İreme zâtil´imâd´e
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Sütunların sahibi İrem´e
GÜLTEKİN ONAN :
´Yüksek sütunlar´ sahibi İrem´e?
H. BASRİ ÇANTAY :
(Ya´nî) o direk saahibi «İrem» e?
FİZİLAL :
Yüksek sütunlu İrem´e.
İBNİ KESİR :
Sütunlar sahibi İrem´e?
MUHAMMET ESED :
çok sütunlu İrem (halkına),
Ö NASUHİ BİLMEN :
(6-7) Görmedin mi ki Rabbin Âd´e nasıl yaptı? Direk sahibi olan İrem cemaatine.