Ve en güzel sözü yalanladıysa.
Ve en güzeli de yalanlarsa,
Bir de en güzel kelimeyi (tevhidi) inkâr ederse;
(8-10) Ama, cimrilik eden, kendini Allah´tan mustagni sayan, en guzel sozu yalanlayan kimsenin gucluge ugramasini kolaylastiririz.
(8-9-10) Kim de cimrilik edip kendini (Allah´a) muhtaç saymaz ve en güzel olanı yalanlarsa, ona da güçlüğe (uzanan yolu çekici kılıp) kolaylaştırırız.
(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.
(8-11) Kim cimrilik eder, kendini müstağni sayar, en güzeli de yalanlarsa, biz de onu en zora hazırlarız. Düştüğü zaman da malı kendisine hiç fayda vermez.
Ama, cimrilik eden, kendini Allah'tan müstağni sayan, en güzel sözü yalanlayan kimsenin güçlüğe uğramasını kolaylaştırırız.
Ve husnâyı tekzib eylerse
ve en güzeli yalanlarsa;
Ve en güzel olanı yalan sayarsa,
ve o en güzeli yalanlarsa,
Ve en güzel sözü de yalanlarsa,
Ve en güzeli yalanlarsa,
ve nihai güzelliği/iyiliği yalanlayana gelince,
Ve en güzeli tekzîp etti ise.
Ve en güzel olanı da yalan sayarsa,
Ve en güzel (söz)ü de yalanlarsa,
En güzeli yalanlarsa..