Ersilhü meana ğadey yerta´ ve yel´ab ve inna lehu lehafizun
Ersilhu ma anâ gaden yerta’ ve yel’ab ve innâ lehu lehâfizûn(lehâfizûne).
A. GÖLPINARLI :
Yarın onu bizimle yolla da bol bol yesin, içsin, oynasın ve biz onu mutlaka koruruz.
ADEM UĞUR :
Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin (içsin), oynasın. Biz onu mutlaka koruruz."
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Yarın, onu bizimle beraber (gezintiye) gönder de gezsin oynasın, muhakkak biz onun koruyucularıyız.”
BEKİR SADAK :
(11-12) Bunun uzerine «Ey babamiz! Yusuf´un iyiligini istedigimiz halde, onu nicin bize emniyet etmiyorsun? Yarin onu bizimle beraber gonder de gezsin oynasin, biz onu herhalde koruruz» dediler.
CELAL YILDIRIM :
yarın bizimle gönder de gezip oynasın ; şüphesiz ki onu koruyup gözetiriz.»
DİYANET :
“Yarın onu bizimle beraber gönder de gezip oynasın. Şüphesiz biz onu koruruz.”
DİYANET VAKFI :
Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin (içsin), oynasın. Biz onu mutlaka koruruz.»
DİYANET İSLERİ :
Bunun üzerine "Ey babamız! Yusuf'un iyiliğini istediğimiz halde, onu niçin bize emniyet etmiyorsun? Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin oynasın, biz onu herhalde koruruz" dediler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Yarın bizimle beraber gönder gezsin oynasın şüphesiz, biz onu gözetiriz
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Yarın onu bizimle gönder, gezsin oynasın. şüphesiz biz onu gözetiriz.» dediler.
GÜLTEKİN ONAN :
"Sen onu yarın bizimle gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Elbette biz onu koruyup gözetiriz."
H. BASRİ ÇANTAY :
«Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin, oynasın. Şübhesiz biz onun koruyucularıyız».
FİZİLAL :
Yarın onu bizimle birlikte kıra gönder; yesin, içsin, eğlensin, biz ona kesinlikle göz kulak oluruz.
İBNİ KESİR :
Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin, oynasın. Şüphesiz biz, onu koruruz.
MUHAMMET ESED :
Bırak o´nu yarın bizimle gelsin, gezip oynasın; o´na göz kulak olacağımızdan en küçük bir şüphen olmasın!"
Ö NASUHİ BİLMEN :
«O´nu yarın bizimle beraber gönder, bol bol meyve yesin ve oynasın. Ve şüphe yok ki, biz O´nu elbette muhafaza edicileriz.»
TEFHİMÜL KURAN :
«Sen onu yarın bizimle gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Kuşkusuz biz onu koruyup gözetiriz.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
"Yarın onu da bizimle beraber (kıra) gönder, gezsin, oynasın; biz onu elbette koruruz."
ŞABAN PİRİŞ :
Yarın onu da bizimle beraber gönder. Gezsin, oynasın, biz onu koruruz, dediler.