Ve lemma fesaletil ıyru kale ebuhüm innı le ecidü rıha yusüfe lev la en tüfennidun
Ve lemmâ fasalatil’îru kâle ebûhum innî le ecidu rîha yûsufe lev lâ en tufennidûn(tufennidûni).
A. GÖLPINARLI :
Kervan, Mısır´dan ayrılınca babaları, bana bunak demeseniz bâri, Yûsuf´un kokusunu duyuyorum dedi.
ADEM UĞUR :
Kafile (Mısır´dan) ayrılınca, babaları (yanındakilere): Eğer bana bunamış demezseniz inanın ben Yusuf´un kokusunu alıyorum! dedi.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
(Mısır’dan babalarına dönmekte olan) kafile ayrılınca beriden babaları şöyle dedi: “- Doğrusu bana bunaklık isnad etmezseniz, ben Yûsuf’un kokusunu hissediyorum.”
BEKİR SADAK :
Kervan, memleketlerine donmek uzere ayrildiginda, babalari: «Dogrusu ben Yusuf´un kokusunu duyuyorum; ne olur bana bunak demeyin» dedi.
CELAL YILDIRIM :
Kafile (Mısır´dan) ayrılıp hareket edince, babaları, «Şüpheniz olmasın ki, ben Yûsuf´un kokusunu alıyorum ; bana «bunadı» demeseniz (iyi olur),» dedi.
DİYANET VAKFI :
Kafile (Mısır´dan) ayrılınca, babaları (yanındakilere): Eğer bana bunamış demezseniz inanın ben Yusuf´un kokusunu alıyorum! dedi.
DİYANET İSLERİ :
Kervan, memleketlerine dönmek üzere ayrıldığında, babaları: "Doğrusu ben Yusuf'un kokusunu duyuyorum; ne olur bana bunak demeyin" dedi.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Vaktâ ki beriden kârban ayrıldı, öteden babaları doğrusu, dedi: ben cidden Yusüfün kokusunu duyuyorum, bana bunaklık isnadına kalkışmasanız
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Ne zaman ki, bu taraftan kervan ayrıldı, öteden babaları dedi ki: «Doğrusu ben bana bunaklık yakıştırmasına kalkmazsanız gerçekten Yusuf´un kokusunu duyuyorum, eğer bunak demezseniz!»
SÜLEYMAN ATEŞ :
Kervan (Mısır´dan) ayrıl(ıp yola koyul)unca, babaları, (yanında bulunanlara): "Eğer bana bunak demezseniz, ben Yûsuf´un kokusunu alıyorum." dedi.
ŞABAN PİRİŞ :
Kafile, yola çıktığında, babaları: -Doğrusu ben Yusuf’un kokusunu alıyorum; ne olur beni bunak zannetmeyin, dedi.