A. GÖLPINARLI :
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, doğru yola dönemezler.
ADEM UĞUR :
Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Onlar, sağırdırlar (hakkı işitmezler), dilsizdirler (imanı ikrar etmezler), kördürler (anlayış gözü ile hakkı ayırdetmezler), artık onlar (bu hallerinden) dönmezler.
BEKİR SADAK :
Sagirdirlar, dilsizdirler, kordurler, bu yuzden dogru yola donmezler.
CELAL YILDIRIM :
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (doğru yola) dönmezler.
DİYANET :
Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.
DİYANET VAKFI :
Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.
DİYANET İSLERİ :
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, bu yüzden doğru yola dönmezler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, artık bunlar dönmezler
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık bunlar, dönmezler.
GÜLTEKİN ONAN :
Sağırdırlar, dilsizdirler ve kördürler; artık onlar dönmezler (rücu).
H. BASRİ ÇANTAY :
(Onlar) sağırlar, dilsizler, körlerdir. Artık (Hakka) dönmezler.
FİZİLAL :
Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Bu yüzden geri dönemezler.
İBNİ KESİR :
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar artık dönmezler.
MUHAMMET ESED :
Onlar, sağır, dilsiz, kördürler; ve (artık) geriye dönüşleri de yoktur.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Onlar birtakım sağırlar, dilsizler, körlerdir. Artık onlar (o dalâletten) dönmezler.
TEFHİMÜL KURAN :
(Onlar) Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı dönmezler.
SÜLEYMAN ATEŞ :
(Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar (Hakk´a) dönmezler.
ŞABAN PİRİŞ :
Onlar sağır, dilsiz kör kalarak bir daha dönmezler.