Sümme tevelleytüm mim ba´di zalik *fe lev la fadlüllahi aleyküm ve rahmetühu leküntüm minel hasirın
Summe tevelleytum min ba’di zâlik(zâlike), fe lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu le kuntum minel hâsirîn(hâsirîne).
A. GÖLPINARLI :
Bundan sonra gene yüz çevirmiştiniz. Allah´ın ihsânı ve rahmeti olmasaydı ziyankârlardan olurdunuz ya.
ADEM UĞUR :
Ondan sonra sözünüzden dönmüştünüz. Eğer sizin üzerinizde Allah´ın ihsanı ve rahmeti olmasaydı, muhakkak zarara uğrayanlardan olurdunuz.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
İtaat için sağlam söz verdikten sonra, arkasından döneklik ettiniz. Eğer Allah’ın fazlı ve rahmeti üzerinize inmeyeydi, elbette kendini aldatmışlardan olurdunuz.
BEKİR SADAK :
Bundan sonra yine yuz cevirdiniz; eger Allah´in size bol nimeti ve merhameti olmasaydi, muhakkak zarara ugrayanlardan olurdunuz.
CELAL YILDIRIM :
Bundan sonra yine yüzçevirmiştiniz. Allah´ın size fazl-u rahmeti olmasaydı, nerhalde zarara uğrayanlardan olurdunuz.
DİYANET :
Bundan sonra yine yüz çevirdiniz. Allah’ın bol nimeti ve merhameti olmasaydı, herhâlde ziyana uğrayanlardan olurdunuz.
DİYANET VAKFI :
Ondan sonra sözünüzden dönmüştünüz. Eğer sizin üzerinizde Allah´ın ihsanı ve rahmeti olmasaydı, muhakkak zarara uğrayanlardan olurdunuz.
DİYANET İSLERİ :
Bundan sonra yine yüz çevirdiniz; eğer Allah'ın size bol nimeti ve merhameti olmasaydı, muhakkak zarara uğrayanlardan olurdunuz.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
sonra onun arkasından yüz çevirdiniz, eğer üzerinize Allahın fazl-ü rahmeti olmasa idi her halde hüsrana düşenlerden olurdunuz
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Sonra onun arkasından yine yüz çevirdiniz. Eğer üzerinizde Allah´ın lütuf ve rahmeti olmasaydı her halde zarara uğrayanlardan olurdunuz.
GÜLTEKİN ONAN :
Siz ise bundan sonra da yüz çevirdiniz / döneklik ettiniz (tevelleytüm). Tanrı´nın üzerinizdeki fazlı ve rahmeti olmasaydı kaybedenlerden / hüsrana uğrayanlardan / kendini aldatanlardan / aldatılanlardan (hasiriyn) olurdunuz.
H. BASRİ ÇANTAY :
Sonra onun (Tevrâtı kabul edişinizin) arkasından yine yüz çevirmişdiniz. İşte eğer üzerinizde Allanın fazl-u rahmeti olmasaydı elbette maddî ve ma´nevî en büyük zarara uğrayanlardan olacakdınız (mahvolacakdınız).
FİZİLAL :
Bunun arkasından verdiğiniz sözden döndünüz. Eğer Allah´ın üzerinizdeki fazlı ve merhameti olmasaydı kesinlikle hüsrana uğrayanlardan olurdunuz.
İBNİ KESİR :
Sonra o sözü müteakip yine yüz çevirdiniz. Eğer üstünüzde Allah´ın fazlu rahmeti olmasaydı hüsrana uğrayanlardan olurdunuz.
MUHAMMET ESED :
Ama siz ondan sonra sözünüzden döndünüz! Eğer Allah´ın size lütfu ve merhameti olmasaydı kendinizi muhakkak ziyana uğrayanlar arasında bulurdunuz.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Sonra o misâkı müteakip yüz çevirdiniz. Eğer üzerinize Allah Teâlâ´nın fazl ve rahmeti olmasaydı elbette hüsrâna uğrayanlardan olurdunuz.
TEFHİMÜL KURAN :
Siz ise, bundan sonra da yüz çevirdiniz. Eğer Allah´ın üzerinizdeki fazlı (lutuf ve ihsanı) ve rahmeti olmasaydı, siz gerçekten kayba uğrayanlardan olurdunuz.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Ardından yine dönmüştünüz; eğer Allâh´ın size iyiliği ve merhameti olmasaydı, elbette ziyana uğrayanlardan olurdunuz.
ŞABAN PİRİŞ :
Bundan sonra yine yüz çevirmiştiniz; eğer Allah’ın size bol nimet ve merhameti olmasaydı, elbette hüsrana uğrayanlardan olurdunuz.