A. GÖLPINARLI :
O yarattığımı ki yarattım ve ona hayliden hayli mal verdim.
ADEM UĞUR :
Kendisine geniş servet verdim,
ALİ FIKRİ YAVUZ :
(Çırılçıplak yarattığım) bu adama da (sonra) uzun boylu mal verdim.
BEKİR SADAK :
(11-14) Tek olarak yaratip kendisine bol bol mal, cevresinde bulunan ogullar verdigim ve nimeteri yaydikca yaydigim o kimseyi Bana birak.
CELAL YILDIRIM :
(11-12-13-14) (Ey Peygamber!) Beni, o tek başına yarattığım, kendisine geniş çapta mal ve göz önünde duran çocuklar verdiğim; imkânları hazırlayıp döşediğim adamla başbaşa bırak.
DİYANET :
(12-13) Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.
DİYANET VAKFI :
(11-14) Tek olarak yaratıp, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için (nimetleri önüne) serdikçe serdiğim o kimseyi bana bırak!
DİYANET İSLERİ :
Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Hem uzun boylu mal verdim
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
kendisine uzun boylu servet verdim,
GÜLTEKİN ONAN :
Ki ben ona, ´alabildiğine geniş kapsamlı bir mal´ (servet) verdim.
H. BASRİ ÇANTAY :
(11-12-13-14) Bir tek (ya´nî nev´i şahsına münhasır) olarak yaratdığını, kendisine uzun boylu mal ve (yanında ve toplantılarda dâima) haazır bulunmak üzere oğullar verdiğim, (yaşayışını, ömrünü, evlâdlarını) yaydığım (bol bol ihsan etdiğim o kâfir adam) ı bana bırak.
FİZİLAL :
Ona bol bol mal verdim.
İBNİ KESİR :
Kendisine bol bol mal verdiğimi,
MUHAMMET ESED :
kendisine geniş imkanlar verdiğim,
Ö NASUHİ BİLMEN :
(9-12) İşte o gün çok çetin gündür. Kâfirlerin üzerlerine kolay değildir. Bırak bana o tek başına yarattığım şahsı. Ve onun üzerine uzunca boylu mal verdim.
TEFHİMÜL KURAN :
Ki ben ona, ´alabildiğine geniş kapsamlı bir mal (servet)´ verdim,