<< Önceki -
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 | AYET 34 | 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46
- Sonraki >>
Derken o pek büyük felâket gelip çatınca.
Her şeyi alt üst eden o büyük felâket geldiği vakit,
Fakat o büyük felâket (kıyamet) geldiği vakit,
(34-35) Guc yetirilemeyen en buyuk baskin geldigi zaman, o gun, insan ne ugurda calistigini anlar.
O güç getirilemiyecek büyük (Kıyamet) felâketi geldiği zaman ;
(34-35) En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.
(34-36) Her şeyi alt üst eden o büyük felâket geldiği vakit, insan dünyada iken ne için çalıştığını hatırlar. Cehennem de gören her kişiye açıklığı ile gösterilir.
Güç yetirilemeyen en büyük baskın geldiği zaman, o gün, insan ne uğurda çalıştığını anlar.
Fakat geldiği vakıt o «tâmme-i kübrâ»
Fakat o en büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman,
Ancak o, ´her şeyi batırıp gömen büyük felaket´ (kıyamet) geldiği zaman.
Fakat o (bütün belâlardan üstün) en büyük belâ geldiği zaman,
Her şeyi bastıran o büyük felaket geldiği zaman.
Fakat o en büyük bela geldiği zaman;
Ve böylece, büyük, sarsıcı (yeniden dirilme) olayı gelip çattığında,
Artık o vakit ki, pek büyük bir âfet zuhûra gelir.
Ancak o, ´her şeyi batırıp gömen büyük felâket (kıyamet)´ geldiği zaman.
Herşeyi bastıran o büyük felâket geldiği zaman,
En büyük baskın geldiği zaman,
<< Önceki -
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 | AYET 34 | 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46
- Sonraki >>