A. GÖLPINARLI :
Ve keşke bilmeseydim, nedir hesabım.
ADEM UĞUR :
Şu hesabımın ne olduğunu bilmeseydim!
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim.
BEKİR SADAK :
(25-29) Fakat kitabi kendisine solundan verilen kimse: «Kitabim keske bana verilmeseydi; keske hesabimin ne oldugunu bilmeseydim; bu is keske son bulmus olsaydi; malim bana fayda vermedi; gucum de kalmadi» der.
CELAL YILDIRIM :
Ve keşke hesabımın da ne ölçüde olacağını bilmeseydim !
DİYANET :
“Hesabımın ne olduğunu da bilmeseydim.”
DİYANET VAKFI :
(25-26) Kitabı sol tarafından verilene gelince, o: Keşke, der, bana kitabım verilmeseydi de, hesabımın ne olduğunu bilmeseydim!
DİYANET İSLERİ :
Fakat kitabı kendisine solundan verilen kimse: "Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; bu iş keşke son bulmuş olsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı" der.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve vâkıf olmasa idim ne imiş? Hisabıma
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Ve hesabımın ne olduğunu öğrenmeseydim!
GÜLTEKİN ONAN :
"Hesabımı hiç bilmeseydim."
H. BASRİ ÇANTAY :
«Hisâbımın da ne olduğunu bilmeseydim».
FİZİLAL :
Şu hesabımı hiç görmemiş olsaydım!
İBNİ KESİR :
Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim.
MUHAMMET ESED :
ve (keşke) şu hesabımı görmemiş olsaydım!
Ö NASUHİ BİLMEN :
(25-27) Fakat o kimseye ki, kitabı sol tarafından verilmiş olur, (o da) der ki: «Keşke kitabım bana verilmemiş olsa idi.» «Hesabımın da ne olduğunu bilmese idim. Keşke o (ölüm hayatımı) kesip bitirmiş olsa idi.»
TEFHİMÜL KURAN :
«Hesabımı da hiç bilmeseydim.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
"Şu hesabımı hiç bilmemiş olsaydım!"