A. GÖLPINARLI :
Artık buna mâni olamazdı sizden hiçbir kimsecik.
ADEM UĞUR :
Hiçbiriniz buna mâni de olamazdınız.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
O vakit, sizden hiç biriniz O’na siper de olamazdınız.
BEKİR SADAK :
Hicbiriniz de onu koruyamazdiniz.
CELAL YILDIRIM :
Sizden hiç biriniz de O´ndan (gelecek olan azabı), arayerde engeller olup savamazdı.
DİYANET :
Hiçbiriniz de bu cezayı engelleyip ondan savamazdı.
DİYANET VAKFI :
Hiçbiriniz buna mâni de olamazdınız.
DİYANET İSLERİ :
Hiçbiriniz de onu koruyamazdınız.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
O vakıt sizden hiç biriniz ona siper de olamazdınız
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
O vakit sizden hiçbiriniz ona siper de olamazdınız.
GÜLTEKİN ONAN :
O zaman, sizden hiç kimse araya girerek bunu kendisinden engelleyip uzaklaştıramazdı.
H. BASRİ ÇANTAY :
O vakit sizden hiçbiriniz buna mâni de olamazdınız.
FİZİLAL :
Hiçbiriniz de onu koruyamazdınız.
İBNİ KESİR :
O zaman sizden hiç biriniz de buna engel olamazdınız.
MUHAMMET ESED :
ve hiç biriniz o´nu koruyamazdı!
Ö NASUHİ BİLMEN :
(47-48) Artık sizden bir kimse de yoktur ki, ondan men ediciler olabilsinler. Ve şüphe yok ki, o (Kur´ânı Mübîn) muttakîler için elbette bir mev´izadır.
TEFHİMÜL KURAN :
O zaman, sizden hiç kimse araya girerek bunu kendisinden engelleyip uzaklaştıramazdı.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Sizden hiç kimse buna engel olamazdı.
ŞABAN PİRİŞ :
Sizden hiç kimse de buna engel olamazdı.