Festecebna lehu ve necceynahü minel ğamm ve kezalike nüncil mü´minın
Festecebnâ lehu ve necceynâhu minel gamm(gammi), ve kezâlike nuncil mu’minîn(mu’minîne).
A. GÖLPINARLI :
Derken duâsını kabûl etmiştik onun ve gamdan kurtarmıştık onu ve böyle kurtarırız insanları.
ADEM UĞUR :
Bunun üzerine onun duasını kabul ettik ve onu kederden kurtardık. İşte biz müminleri böyle kurtarırız.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Biz de duasını kabul ettik, kendisini kederden kurtardık. İşte biz, müminleri böyle kurtarırız.
BEKİR SADAK :
Biz de ona cevap verip, onu uzuntuden kurtarmistik. inananlari boyle kurtaririz.
CELAL YILDIRIM :
Onun duasını kabul ettik de kendisini üzüntü ve sıkıntıdan kurtardık. İşte biz, mü´minleri böyle kurtarırız.
DİYANET :
Biz de duasını kabul ettik ve kendisini kederden kurtardık. İşte biz mü’minleri böyle kurtarırız.
DİYANET VAKFI :
Bunun üzerine onun duasını kabul ettik ve onu kederden kurtardık. İşte biz müminleri böyle kurtarırız.
DİYANET İSLERİ :
Biz de ona cevap verip, onu üzüntüden kurtarmıştık. inananları böyle kurtarırız.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Biz de duâsını kabul ile icabet ettik de kendisini gamden kurtardık ve işte mü´minleri böyle kurtarırız
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Biz de duasını kabul ettik, kendisini üzüntüden kurtardık ve işte müminleri böyle kurtarırız.
GÜLTEKİN ONAN :
Bunun üzerine duasına icabet ettik ve onu üzüntüden kurtardık. İşte biz inançlıları da böyle kurtarırız.
H. BASRİ ÇANTAY :
Bunun üzerine biz de onu (n bu duasını) kabul etdik, kendisini gamdan selâmete erdirdik. İşte biz îman edenleri böyle kurtarırız.
FİZİLAL :
Bunun üzerine duasını kabul ederek kendisini içine düştüğü sıkıntıdan kurtardık. İşte mü´minleri böyle kurtarırız.
İBNİ KESİR :
Biz de onun duasını kabul edip üzüntüden kurtarmıştık. İşte inananları böyle kurtarırız.
MUHAMMET ESED :
Bunun üzerine, Biz de onun bu yakarışına karşılık vermiş ve onu düştüğü bunalımdan, sıkıntıdan kurtarmıştık. İnananları Biz işte böyle kurtarırız.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Artık Biz de O´nun duasına icabet ettik de O´nu gamdan kurtardık ve mü´minleri de böylece necâta erdiririz.
TEFHİMÜL KURAN :
Bunun üzerine duasına icabet ettik ve onu üzüntüden kurtardık. İşte biz, iman edenleri böyle kurtarırız.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Biz de onun du´âsını kabul ettik ve onu tasadan kurtardık. İşte biz, inananları böyle kurtarırız.
ŞABAN PİRİŞ :
Onun duasını kabul ettik. Onu üzüntüden kurtardık. İşte müminleri böyle kurtarırız.