Vel kamera kaddernahü menazile hatta ade kel urcunil kadiym
Vel kamere kaddernâhu menâzile hattâ âdekel urcûnil kadîm(kadîmi).
A. GÖLPINARLI :
Ve ay için de muayyen zamanlarda konaklar takdîr ettik, her devrin sonunda, eski, kuru ve eğri hurma salkımının çöpüne döner.
ADEM UĞUR :
Ay için de birtakım menziller (yörüngeler) tayin ettik. Nihayet o, eğri hurma dalı gibi (hilâl) olur da geri döner.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Ayın da seyrine menziller (miktarlar) takdir ettik. Nihayet kurumuş eski hurma dalının yay şeklini alır.
BEKİR SADAK :
Ay icin de sonunda kuru bir hurma dalina donecegi konaklar tayin etmisizdir.
CELAL YILDIRIM :
Ay için de konaklar belirledik ; sonunda kuru hurma çubuğu gibi (incelip eğik) döner.
DİYANET :
Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.
DİYANET VAKFI :
Ay için de birtakım menziller (yörüngeler) tayin ettik. Nihayet o, eğri hurma dalı gibi (hilâl) olur da geri döner.
DİYANET İSLERİ :
Ay için de sonunda kuru bir hurma dalına döneceği konaklar tayin etmişizdir.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Aya da; menzil menzil ona miktarlar biçmişizdir, nihayet dönmüş eski urcun gibi olmuştur
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Aya da; ona da bir takım menziller tayin etmişizdir, nihayet dönmüş (dolanmış) eğri bir hurma dalı gibi olmuştur.
GÜLTEKİN ONAN :
Aya gelince, biz onun için de birtakım uğrak yerleri takdir ettik; sonunda o, eski bir hurma dalı gibi döndü (döner).
H. BASRİ ÇANTAY :
Ay (a gelince:) Biz ona da menzil menzil mıkdarlar ta´yîn etdik. Nihayet o, eski hurma salkımının eğri çöpü gibi bir haale dönmüşdür (döner).
FİZİLAL :
Ay içinde bir takım yörüngeler tayin ettik. Nihayet o eğri hurma dalı gibi hilal olur da geri döner.
İBNİ KESİR :
Ay için de konaklar ta´yin etmişizdir. Sonunda eski hurma dalına döner.
MUHAMMET ESED :
ve ay(da da bir işaret vardır ki) Biz onu, kuru ve eğik bir hurma dalını andırır hale gelinceye kadar çeşitli safhalardan geçirdik:
Ö NASUHİ BİLMEN :
Biz kamer´e de konaklar takdir ettik. Nihâyet hurma salkımının eski kurumuş eğri dalı gibi bir hale dönmüş olur.
TEFHİMÜL KURAN :
Ay´a gelince, biz onun için de birtakım uğrak yerleri takdir ettik; sonunda o, eski bir hurma dalı gibi döndü (döner).
SÜLEYMAN ATEŞ :
Aya da konaklar tâyin ettik. Nihâyet o, eski urcun(hurma salkımının sapın)a benzer bir hâle geldi.
ŞABAN PİRİŞ :
Ay’a da duraklar belirledik ki sonunda kuru bir hurma dalı gibi olur.