Ve cealna mim beyni eydihim seddev ve min halfihim sedden fe ağşeynahüm fehüm la yübsırun
Ve cealnâ min beyni eydîhim sedden ve min halfihim sedden fe agşeynâhum fe hum lâ yubsırûn(yubsırûne).
A. GÖLPINARLI :
Ve önlerine bir set çektik, arkalarına bir set ve gözlerini bağladık da bu yüzden onlar, görmezler.
ADEM UĞUR :
Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Biz onların önlerine (ahiret işlerine) bir engel, arkalarına (dünya işlerine) bir engel çekip kendilerini sarmışız da artık onlar (hakkı) göndermezler.
BEKİR SADAK :
Onlerine ve arkalarina sed cekmisizdir. Gozlerini perdeledigimizden artik goremezler.
CELAL YILDIRIM :
Önlerine de, arkalarına da bir sed koyduk, gözlerini de bir perdeyle örtüverdik, artık onlar görmezler.
DİYANET :
Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler.
DİYANET VAKFI :
Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler.
DİYANET İSLERİ :
Önlerine ve arkalarına sed çekmişizdir. Gözlerini perdelediğimizden artık göremezler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Hem önlerinden bir sedd ve arkalarından bir sedd çekmişiz, kendilerini sarmışızdır da baksalar da görmezler
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Hem önlerinden bir set, hem arkalarından bir set çekmişiz ve kendilerini sarmışızdır; artık baksalar da görmezler.
GÜLTEKİN ONAN :
Biz önlerinde bir sed, arkalarında bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.
H. BASRİ ÇANTAY :
Biz hem önlerinden bir sed, hem arkalarından bir sed çektik. Böylece onları sarıverdik. Artık görmezler.
FİZİLAL :
Önlerine ve arkalarına set çektik. Gözlerini perdelediğimizden artık göremezler.
İBNİ KESİR :
Önlerinden bir sed ve arkalarından da bir sed çekmişizdir. Gözlerini perdelemişizdir. Bu yüzden artık göremezler.
MUHAMMET ESED :
önlerine ve arkalarına setler çektik ve göremesinler diye üzerlerine perdeler geçirdik:
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve Biz onların önlerinde bir sed ve arkalarında bir sed vücuda getirdik, öylece onları sarıverdik. Artık onlar göremezler.
TEFHİMÜL KURAN :
Biz onların önlerinde bir sed, arkalarında da bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Önlerinden bir sed ve arkalarından bir sed çektik de onları kapattık; artık görmezler.
ŞABAN PİRİŞ :
Önlerine bir set, arkalarına da bir set çekerek onları bürüdük de artık göremezler.