A. GÖLPINARLI :
O azâbı ki kâfirlerin başından defedecek yok.
ADEM UĞUR :
İnkârcılar için; ki onu savacak yoktur,
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Kâfirler için öyle bir azab ki, yoktur onu bir engelleyen.
BEKİR SADAK :
(1-3) Birisi, yuksek derecelere sahip olan Allah katindan, inkarcilara gelecek ve savunulmasi imkansiz olacak azabi soruyor.
CELAL YILDIRIM :
(1-2-3) Bir soran, yükselme yollarının ve basamaklarının sahibi Allah´tan kâfirlerin başına gelecek ve hiçbir kimsenin savamayacağı azabı soruyor.
DİYANET :
(1-3) Soran birisi, yükselme yollarının sahibi Allah tarafından kâfirlere kesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu.
DİYANET VAKFI :
(1-3) Birisi, yükselme derecelerinin sahibi olan Allah katından inkârcılara gelecek olan ve hiç kimsenin savamayacağı azabı istedi!
DİYANET İSLERİ :
Birisi, yüksek derecelere sahip olan Allah katından, inkarcılara gelecek ve savunulması imkansız olacak azabı soruyor.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Kâfirler için yok onu defi´ edecek
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Kafirler için yok onu engelleyecek.
GÜLTEKİN ONAN :
Kafirler için olan bu (azabı) geri çevirecek yoktur.
H. BASRİ ÇANTAY :
(O) kâfirlere mahsusdur ki onu (kendilerinden) hiçbir önleyecek (defedebilecek) yokdur.
FİZİLAL :
Kafirlerin başına; ki onu savacak yoktur.
İBNİ KESİR :
O; kafirler içindir ve onu engelleyecek yoktur.
MUHAMMET ESED :
hakikati inkar edenlerin (başına). (Öyleyse, bil ki) hiçbir şey ona mani olamaz;
Ö NASUHİ BİLMEN :
(1-2) Bir talip, vaki olacak azabı taleb etti. Kâfirler için onu bertaraf edecek yoktur.
TEFHİMÜL KURAN :
Kafirler için olan, bu (azabı) geri çevirecek kimse yoktur.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Kâfirler için, ki onu savacak yoktur,
ŞABAN PİRİŞ :
Kafirler için.. Onu önleyecek hiç kimse yoktur.