Fe mâ lillezîne keferû kıbeleke muhtıîn(muhtıîne).
A. GÖLPINARLI :
Ne oluyor kâfirlere ki sana doğru koşmadalar.
ADEM UĞUR :
(Resûlüm!) O kâfirlere ne oluyor ki, sana doğru koşuyorlar?
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Şimdi o kâfirlere ne oluyor ki, (seninle alay etmek için) boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar;
BEKİR SADAK :
(36-37) Inkar edenlere ne oluyor, sana dogru sagdan soldan topluluklar halinde kosusuyorlar?
CELAL YILDIRIM :
(36-37) O inkâr edenlere ne oluyor ki, sağdan soldan bölük bölük boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar ?
DİYANET :
(36-37) Şimdi, inkâr edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için) sağdan soldan gruplar hâlinde sana doğru koşuyorlar?
DİYANET VAKFI :
(36-37) (Resûlüm!) O kâfirlere ne oluyor ki, bölük bölük sağından ve solundan sana doğru koşuyorlar.
DİYANET İSLERİ :
İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru sağdan soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Şimdi ne var o küfredenlere ki sana doğru boyunlarını uzatarak koşuyorlar?
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Şimdi ne oluyor o küfredenlere ki, sana doğru boyunlarını uzatarak koşuyorlar?
GÜLTEKİN ONAN :
Şimdi küfredenlere ne oluyor ki, boyunlarını sana uzatıp koşuyorlar.
H. BASRİ ÇANTAY :
(36-37) Şimdi, o küfredenlere ne oluyor ki senin sağ (ın) dan, sol (un) dan halka halka hep gözlerini sana doğru dikib bakmakdadırlar.
FİZİLAL :
O nankörlere ne oluyor ki sana doğru koşuyorlar
İBNİ KESİR :
O küfredenlere ne oluyor ki; gözlerini sana doğru dikip bakmaktadırlar.
MUHAMMET ESED :
O halde bu hakikati inkara şartlanmış olanlara ne oluyor ki senin önünde şaşkın vaziyette oraya buraya koşturuyorlar,
Ö NASUHİ BİLMEN :
(36-37) Artık ne var o kâfir olanlara ki senin cihetine koşarlar. Dağınık fırkalar olarak sağdan ve soldan.
TEFHİMÜL KURAN :
Şimdi küfretmekte olanlara ne oluyor ki, boyunlarını sana uzatıp koşuyorlar.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Nânkörlere ne oluyur ki sana doğru koşuyorlar?