A. GÖLPINARLI :
Ey ulular dedi, şu işi ne yapacağım, bana bir rey verin, sizi çağırmadan kesin bir karar vermedim.
ADEM UĞUR :
(Sonra Melike) dedi ki: Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanımda olmadan (size danışmadan) hiçbir işi kestirip atmam.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Ey seçkin topluluk! Bana bu işim hakkında bir fikir verin. Sizin görüşünüz olmadan ben hiç bir işi yapmış değilim.”
BEKİR SADAK :
«Ey ileri gelenler! Verecegim emir hakkinda bana fikrinizi soyleyin; siz benim yanimda bulunmadikca, bir is hakkinda kesin bir hukum vermem» dedi.
CELAL YILDIRIM :
(Melike): «Ey ileri gelenler! Bu önemli işim hakkında görüşünüzü bildirin. Siz hazır olmadığınız takdirde bir işi kesin sonuca bağlayacak değilim» dedi.
DİYANET :
“Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin. Sizler yanımda bulunmadıkça hiçbir işe kesin olarak karar vermem.”
DİYANET VAKFI :
(Sonra Melike) dedi ki: Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanımda olmadan (size danışmadan) hiçbir işi kestirip atmam.
DİYANET İSLERİ :
"Ey ileri gelenler! Vereceğim emir hakkında bana fikrinizi söyleyin; siz benim yanımda bulunmadıkça, bir iş hakkında kesin bir hüküm vermem" dedi.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ey a´yan, dedi: bana emrimde bir fetvâ verin, sizin huzurunuz olmadan ben hiç bir emri kestirmiş değilim
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
(Melike): «Ey ileri gelenler! Bu işimde bana bir fikir verin; sizin haberiniz olmadan ben hiçbir işi kestirip atmış değilim.» dedi.
GÜLTEKİN ONAN :
Dedi ki: "Ey önde gelenler, bu buyruğumda bana görüş belirtin, siz (her şeye) şahidlik etmedikçe ben hiç bir buyrukta kesin (karar veren biri) değilim."
H. BASRİ ÇANTAY :
(Kadın): «Ey ileri gelenler, bana (bu) işim hakkında bir re´y verin. Siz huzurumda bulununcaya kadar ben hiçbir işde kat´î (bir hüküm saahibi) olamadım».
FİZİLAL :
Kraliçe «Ey devletin ileri gelenleri, bu konuda ne yapmam gerektiğine ilişkin görüşlerinizi söyleyiniz, ben sizin görüşünüzü almadan hiçbir işi kesin sonuca bağlamam.
İBNİ KESİR :
Dedi ki: Ey ileri gelenler, vereceğim emir hakkında bana görüşünüzü söyleyin. Siz, benim yanımda bulunmadıkça bir iş hakkında kesin bir hüküm veremem.
MUHAMMET ESED :
"Siz ey soylular!" diye ekledi, "Yüzyüze geldiğim bu meselede görüşünüz nedir, bana söyleyin; siz görüşlerinizi bana açıklamadan benim (kesin) bir karara varmam mümkün değil".
Ö NASUHİ BİLMEN :
Dedi ki: «Ey ileri gelenler! Bu işim hakkında bana fetva veriniz. Siz hazır bulununcaya değin ben bir işimi kestirmiş değilim.»
TEFHİMÜL KURAN :
Dedi ki: «Ey önde gelenler, bu işimde bana görüş belirtin, siz (her şeye) şahidlik etmedikçe ben hiç bir işte kesin (karar veren biri) değilim.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
"Ey ileri gelenler, dedi, bu işimde bana bir fikir verin; ben, siz olmadıkça hiçbir işi kesip atmam."
ŞABAN PİRİŞ :
Ey ileri gelenler, bu hususta bana görüşlerinizi belirtin. Siz hazır olmadıkça bir iş hakkında kesin karar veremem, dedi.