Ve yevme nahşüru min külli ümmetin fevcem mimmey yükezzibü bi ayatina fehüm yuzeun
Ve yevme nahşuru min kulli ummetin fevcen mimmen yukezzibu bi âyâtinâ fe hum yûzeûn(yûzeûne).
A. GÖLPINARLI :
Ve o gün, her ümmetten, delillerimizi yalanlayan bir topluluğu toplayacağız ve onlar, takım takım duracaklar.
ADEM UĞUR :
O gün, her ümmet içinden âyetlerimizi yalan sayanlardan bir cemaat toplarız da onlar toplu olarak (hesap yerine) sevkedilirler.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Kıyamet gününde her din ehlinden, âyetlerimizi tekzip edenlerden bir topluluk toplıyacağız. Artık bunlar, diğer kafileler arka arkaya gelip toplanıncaya kadar tutuklanacaklardır.
BEKİR SADAK :
O gun her ummetin ayetlerimizi yalanlayanlarini toplariz. Onlar bir arada tutulup, hesap yerine sevkedilirler.
CELAL YILDIRIM :
Ve o gün, her ümmetten, âyetlerimizi yalanlıyanları birer grup halinde toplayıp biraraya getireceğiz ; onları birarada tutup (sonra da Cehennem´e) sevkedeceğiz.
DİYANET :
Her ümmetten âyetlerimizi yalanlayanlarından bir grubu toplayacağımız ve bunların (topluca hesap yerine) sevk edilecekleri günü hatırla.
DİYANET VAKFI :
O gün, her ümmet içinden âyetlerimizi yalan sayanlardan bir cemaat toplarız da onlar toplu olarak (hesap yerine) sevkedilirler.
DİYANET İSLERİ :
O gün her ümmetin ayetlerimizi yalanlayanlarını toplarız. Onlar bir arada tutulup, hesap yerine sevkedilirler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve her ümmetten âyetlerimizi tekzib eden kimselerden bir fevc yaparak mahşere sevkedebileceğimiz gün artık onlar hep inzıbat altında tevkıf olunurlar
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Ve her milletten ayetlerimizi yalanlayanlardan bir grup yaparak mahşere sevkedeceğimiz gün, artık onlar hep zapt altına alınıp tutuklanırlar.
GÜLTEKİN ONAN :
Ve her ümmetten ayetlerimizi yalanlayan bir grubu toplayacağımız gün, artık onlar ´tutuklanıp (azab yerine) dağıtılırlar´.
H. BASRİ ÇANTAY :
(Hatırla) o gün (ü ki) her ümmetin âyetlerimizi yalan sayanlarından bir cemâati toplayacağız. Artık onlar (kaafilelerin ardı alınıncaya kadar) tevkıyf olunacaklardır.
FİZİLAL :
O gün her ümmetten ayetlerimizi yalanlayanları grup grup bir yere topladıktan sonra saf düzeninde yürüyüşe geçiririz.
İBNİ KESİR :
Her ümmetten, ayetlerimizi yalanlayanları toplayacağımız gün; onlar, bir arada tutulurlar.
MUHAMMET ESED :
Ve o Gün her ümmetin içinden mesajlarımızı yalanlayanları ayrı bir bölük olarak toplayacağız; ve böylece, onlar (günahlarının derecesine göre) sınıflandırılacaklar;
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve o gün ki, her ümmetten Bizim âyetlerimizi tekzîp eder olan kimselerden bir tâifeyi haşrederiz. Artık onlar tevkif edileceklerdir.
TEFHİMÜL KURAN :
Ve her ümmetten ayetlerimizi yalan sayanlardan bir grup toplayacağımız gün, artık onlar ´tutuklanıp (azab yerine) dağıtılırlar.´
SÜLEYMAN ATEŞ :
O gün her ümmet içinde âyetlerimizi yalanlayanlardan bir cemâat toplarız. Onlar hep bir araya getirilip tutuklanarak (ilahi huzûra) sevk edilirler.
ŞABAN PİRİŞ :
Ve o gün, her ümmetten, ayetlerimizi yalanlayanları birer grup halinde toplayıp, biraraya getiririz. Onlar da toplanırlar.