Ve yevme yünfehu fis suri fe fezia men fis semavati ve men fil erdı illa men şaellah ve küllün etevhü dahırın
Ve yevme yunfehu fîs sûri fe fezia men fis semâvâti ve men fîl ardı illâ men şâallâh(şâallâhu), ve kullun etevhu dâhırîn(dâhırîne).
A. GÖLPINARLI :
Ve o gün Sûr üfürülür de göklerde kimler varsa ve yeryüzünde kimler varsa, Allah´ın dilediğinden başka hepsi, pek şiddetli bir korkuya kapılır ve hepsi de hor hakir bir halde onun tapısına gelir.
ADEM UĞUR :
Sûr´a üfürüldüğü gün, -Allah´ın diledikleri müstesna-, göklerde ve yerde bulunanlar hep dehşete kapılır. Hepsi boyunları bükük olarak O´na gelirler.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
O günü hatırla ki, Sûr’a üfürülüpte göklerde ve yerde olanlar (meleklerle insanlar) korkudan ölecekler; ancak Allah’ın dilediği (bazı melekler) müstesna... Onların her biri küçülmüş olarak Allah’ın huzuruna varacaklardır.
BEKİR SADAK :
Sura ufuruldugu gun, Allah´in diledikleri bir yana, goklerde olanlar da yerde olanlar da, korku icinde kalirlar. Hepsi Allah´a boyunlari bukulmus olarak gelirler.
CELAL YILDIRIM :
Sûr´a üfürüleceği gün, —Allah´ın dilediği kimseler dışında— göktekiler de, yerdekiler de boyunlarını bükerek aşağılanmış bir halde gelecekler.
DİYANET :
Sûr’a üfürüleceği ve Allah’ın dilediği kimselerden başka göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla. Hepsi de boyunlarını bükerek O’na gelirler.
DİYANET VAKFI :
Sûr´a üfürüldüğü gün, -Allah´ın diledikleri müstesna-, göklerde ve yerde bulunanlar hep dehşete kapılır. Hepsi boyunları bükük olarak O´na gelirler.
DİYANET İSLERİ :
Sura üfürüldüğü gün, Allah'ın diledikleri bir yana, göklerde olanlar da yerde olanlar da, korku içinde kalırlar. Hepsi Allah'a boyunları bükülmüş olarak gelirler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Hele Sûr üfürüleceği, üfürülüb de bütün Göklerdeki kimseler, Yerdeki kimseler, Allahın dilediği müstesnâ olmak üzere hepsi feza´ ile ürperdiği ve her biri ona hor, hakir geldikleri gün ne müdhiştir?
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Hele Sur üfürüleceği, üfürülüp de Allah´ın dilediği kimselerin dışında bütün göklerdeki kimselerin ve yerdeki kimselerin hepsi ürperdiği ve hepsinin hor ve hakir olarak geldikleri gün ne korkunçtur!
GÜLTEKİN ONAN :
Sur´a üfürüleceği gün, Tanrı´nın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılmıştır ve her biri ´boyun bükmüş´ olarak O´na gelmişlerdir.
H. BASRİ ÇANTAY :
«Suur» a üfürüleceği gün (ü) de (hatırla) ki (o gün) — Allahın diledikleri müstesna olmak üzere — artık göklerde kim var, yerde kim varsa dehşetle korkmuşdur. Her biri hor ve hakıyr Ona gelmişlerdir.
FİZİLAL :
Sur´a üflendiği gün, Allah´ın diledikleri dışında kalan göklerdeki ve yeryüzündeki herkes dehşete kapılır. Herkes boyun eğerek O´nun huzuruna gelir.
İBNİ KESİR :
Sur´a üfürüleceği gün; Allah´ın dilediklerinden başka göklerde olanlar da, yerde olanlar da korku içinde kalırlar. Ve hepsi boyunları bükülmüş olarak O´na gelirler.
MUHAMMET ESED :
Ve o Gün sura üflenecek ve böylece Allah´ın istediği kimseler dışında, göklerde ve yerde var olan herkes (tarifsiz bir) korkuya kapılacak; ve başları önlerine düşmüş olarak herkes O´nun huzuruna çıkacak.
Ö NASUHİ BİLMEN :
O gün ki, sûra üfürülür. Artık göklerde olanlar da ve yerde olanlar da şiddetli bir korkuya tutulur. Allah´ın dilediği müstesna. Ve hepsi de ona zelilane bir halde gelirler.
TEFHİMÜL KURAN :
Sûr´a üfürüleceği gün, Allah´ın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılmıştır; ve onların her biri ´boyun bükmüş´ olarak O´na gelmişlerdir.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Sûr´a üfleneceği gün, Allâh´ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde bulunan kimselerin hepsi, korku içinde kalır (bayılır). Hepsi boyun bükerek O´na gelirler.
ŞABAN PİRİŞ :
Sur’a üfürüldüğü gün Allah’ın diledikleri dışında göklerde ve yerde kim varsa korkuya kapılır ve hepsi, boynu bükük bir halde ona gelirler.