Ve la tahzen aleyhim ve la tekün fı daykım mimma yemkürun
Ve lâ tahzen aleyhim ve lâ tekun fî daykın mimmâ yemkurûn(yemkurûne).
A. GÖLPINARLI :
Ve üzülme onlar için ve daralma kurdukları düzenlerden.
ADEM UĞUR :
(Resûlüm!) Onların yüzünden tasalanma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü sıkıntı duyma.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
(Ey Rasûlüm, inkârlarından ve yüz çevirmelerinden dolayı) onlara karşı mahzun olma ve yaptıkları hilelerden ötürü bir sıkıntıya düşme.
BEKİR SADAK :
Onlara uzulme. Hilelerine karsi da sikilma.
CELAL YILDIRIM :
Ve artık (ey Peygamber! Bu inkâr ve inatlarından dolayı) onlara karşı (onlardan yana) üzüntü çekme ve plânladıkları hile ve düzenden de sıkıntıya kapılma.
DİYANET :
Onlardan yana üzülme. Kurdukları tuzaklardan ötürü de sıkıntıya düşme.
DİYANET VAKFI :
(Resûlüm!) Onların yüzünden tasalanma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü sıkıntı duyma.
DİYANET İSLERİ :
Onlara üzülme. Hilelerine karşı da sıkılma.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve onlara karşı mahzun olma, yaptıkları mekirlerden bir darlığa da düşme
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Onlara karşı üzülme ve yaptıkları hileler yüzünden bir darlığa düşme!
GÜLTEKİN ONAN :
Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve kurdukları tuzaklardan dolayı sıkıntı içinde olma.
H. BASRİ ÇANTAY :
(Habîbim) onlara karşı tasalanma. Kurmakda oldukları tuzaklardan dolayı da darlıkda olma.
FİZİLAL :
Ey Muhammed, onlar için üzülme ve sana kurdukları tuzaklarda canını sıkmasın.
İBNİ KESİR :
Üzülme onlara. Düzenlerinden dolayı da sıkılma.
MUHAMMET ESED :
Fakat sen yine de onlar için kaygılanma; (Allah´ın mesajlarına karşı) ileri sürdükleri asılsız iddialardan ötürü de canını sıkma.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve onlara karşı mahzun olma ve onların hilelerinden dolayı bir darlığa düşme.
TEFHİMÜL KURAN :
Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve onların kurmakta oldukları tuzaklardan dolayı da sıkıntı içinde olma.
SÜLEYMAN ATEŞ :
(Ey Muhammed) onlar(ın sözlerin)e üzülme, tuzak kurmalarından da sıkılma.
ŞABAN PİRİŞ :
Onlar için üzülme, kurdukları tuzaklardan da sıkıntıya düşme!