<< Önceki -
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 | AYET 36 | 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118
- Sonraki >>
Size vaadedilen şey, gerçekten ne de uzak, ne de uzak.
Bu size vâdedilen (öldükten sonra yeniden dirilmek, gerçek olmaktan) çok uzak!
O korkutulduğunuz şey (azab) ne uzak, ne uzak! (olur şey değil).
«Oysa tehdit edildiginiz sey ne kadar, hem de ne kadar uzak!»
Va´dolunduğunuz şeyler pek uzaktır, pek uzak!.
“Hâlbuki bu size vaad olunan şey, ne kadar da uzak!”
«Bu size vaâdedilen (öldükten sonra yeniden dirilmek, gerçek olmaktan) çok uzak!»
"Oysa tehdit edildiğiniz şey ne kadar, hem de ne kadar uzak!"
Heyhât o va´dolunduğunuz şey ne kadar uzak
Heyhat, o vadolunduğunuz şey ne kadar uzak!
"Heyhat, size vaadedilen şeye heyhat..."
«Tehdîd olunageldiğiniz o şey ne kadar uzak, ne kadar uzak»!.
Heyhat, heyhat! Gerçekten ne kadar uzak bir korkutmadır bu!
Vaad edildiğiniz şey ne kadar uzak, hem de ne kadar uzak.
Çok uzak, gerçekten çok uzak bu vaad edildiğiniz şey!
«Ne uzak, ne uzak o vaad olunduğunuz şey.»
«Heyhat, size va´dedilen şeye heyhat...»
"Heyhât, o size va´dedilen şey ne kadar uzak!"
Size vaat edilen uzak, hem de çok uzak.
<< Önceki -
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 | AYET 36 | 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118
- Sonraki >>