Kem ehlekna min kablihim min karnin fe nadev ve late hıyne mens
Kem ehleknâ min kablihim min karnin fe nâdev ve lâte hîne menâs(menâsin).
A. GÖLPINARLI :
Onlardan önce nice ümmetleri helâk ettik de bağrışıp çığrıştılar ama kurtuluş vakti çoktan geçmişti.
ADEM UĞUR :
Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat ettiler. Halbuki artık kurtulma zamanı değildi.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Kendilerinden evvel nice ümmetleri helâk ettik! Çığrıştılar, fakat kurtulmak vakti değildi.
BEKİR SADAK :
Onlardan once nice nesilleri yok ettik. Feryat ediyorlardi; oysa artik kurtulma zamani degildi.
CELAL YILDIRIM :
Onlardan önce nice nesilleri yok ettik ki çığlık atıp yardım istiyorlardı. Ama artık kurtulma vakti değildi.
DİYANET :
Biz onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Onlar da feryat ettiler, ama artık kurtuluş zamanı değildi.
DİYANET VAKFI :
Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat ettiler. Halbuki artık kurtulma zamanı değildi.
DİYANET İSLERİ :
Onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Feryat ediyorlardı; oysa artık kurtulma zamanı değildi.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Kendilerinden evvel nicelerini helâk ettik! Çığırıştılar: Değildi fakat vaktı halâs
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Kendilerinden önce nicelerini helak ettik. Çığrıştılar; fakat kurtulma zamanı değildi.
GÜLTEKİN ONAN :
Biz kendilerinden önce, nice kuşakları yıkıma uğrattık da onlar feryad ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi.
H. BASRİ ÇANTAY :
Biz kendilerinden evvel nice ümmet (ler) i helâk etdik. O zaman (ne) çığlıklar kopardılar. Halbuki (o vakit, azâbdan kaçıb) kurtulma vakti değildi...
FİZİLAL :
Onlardan önce nice nesilleri helak ettik de feryad ettiler. Oysa artık kurtuluş zamanı değildi.
İBNİ KESİR :
Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettik de onlar, çığlıklar kopardılar. Halbuki kurtulmak vakti değildi.
MUHAMMET ESED :
Onlardan önce kaç nesli (bu günahlarından dolayı) yok ettik! Ve artık kaçmalarının mümkün olmadığını anladıklarında (nasıl) yalvarıyorlardı (Bize)!
Ö NASUHİ BİLMEN :
Onlardan evvel nice kavimleri helâk ettik, çağırışmaya başladılar. Artık kurtuluş vakti değildi.
TEFHİMÜL KURAN :
Biz kendilerinden önce, nice kuşakları yıkıma uğrattık da onlar feryad ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik de feryâd ettiler; fakat artık kurtuluş zamanı geçmişti.
ŞABAN PİRİŞ :
Onlardan önceki nesillerden nicelerini helak ettik. Feryat ettiler ama kurtuluş/kaçış vakti geçmişti.