Fe fetahnâ ebvâbes semâi bi mâin munhemir(munhemirin).
A. GÖLPINARLI :
Derken açtık göklerin kapılarını da şarıl şarıl ardı gelmez yağmurlar yağdırdık.
ADEM UĞUR :
Biz de derhal nehir gibi devamlı akan bir su ile göğün kapılarını açtık.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Bunun üzerine, biz de bardakdan boşanırcasına bir yağmur ile göğün kapılarını açtık.
BEKİR SADAK :
Biz de bunun uzerine gok kapilarin bosanan sularla actik.
CELAL YILDIRIM :
Bunun üzerine göğün kapılarını sağnak halinde boşanan su ile açıverdik.
DİYANET :
Biz de göğün kapılarını dökülürcesine yağan bir yağmurla açtık.
DİYANET VAKFI :
Biz de derhal nehir gibi devamlı akan bir su ile göğün kapılarını açtık.
DİYANET İSLERİ :
Biz de bunun üzerine gök kapılarını boşanan sularla açtık.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Bunun üzerine Göğün kapılarını açtık dökülen bir su ile şakır şakır
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Bunun üzerine göğün kapılarını şakır şakır dökülen bir su ile açtık.
GÜLTEKİN ONAN :
Biz de ´bardaktan boşanırcasına akan´ bir su ile göğün kapılarını açtık.
H. BASRİ ÇANTAY :
Bunun üzerine biz de şarıl şarıl dökülen bir suya gök kapılarını açdık.
FİZİLAL :
Göğün kapılarını açarak bardaktan su boşanır gibi bir yağmur yağdırdık.
İBNİ KESİR :
Bunun üzerine Biz de gök kapılarını boşanan sularla açmıştık.
MUHAMMET ESED :
Biz de seller gibi akan bir su ile göğün kapılarını açtık
Ö NASUHİ BİLMEN :
(11-12) Biz de gök kapılarını bir çok su ile açtık (pek müthiş bir yağmur yağdırdık). Ve yeri de pınarlar halinde fışkırttık. Artık su, takdir edilmiş bir emre binaen birbirine kavuşuverdi.
TEFHİMÜL KURAN :
Biz de ´bardaktan boşanırcasına akan´ bir su ile göğün kapılarını açtık.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Biz de boşalan bir su ile göğün kapılarını açtık.
ŞABAN PİRİŞ :
Bunun üzerine biz de göğün kapılarını şiddetle boşanan sulara açtık.