İnna erselna aleyhim hasıben illa ale lutnecceynahum bi sehar
İnnâ erselnâ aleyhim hâsiben illâ âle lût(lûtin), necceynâhum bi sehar(seharin).
A. GÖLPINARLI :
Gerçekten de, Lût´un âilesi müstesnâ, onlara taş yağdıran bir yel gönderdik, Lût´un âilesini de bir seher çağı kurtardık.
ADEM UĞUR :
Biz de üstlerine taş (yağdıran bir fırtına) gönderdik. Ancak Lût ailesini seher vakti kurtardık.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Biz, onlara, taş yağdıran bir rüzgâr gönderdik; yalnız Lût (peygamberin) ailesini bir seher vakti kurtardık.
BEKİR SADAK :
(34-35) Biz de uzerlerine tas yagdiran bir ruzgar gonderdik. Ancak, Lut´un taraftarlarini, katimizdan bir nimet olarak seher vakti kurtardik. sukredene iste boyle mukafat veririz.
CELAL YILDIRIM :
(34-35) Bunun için biz, üzerlerine taş (yağmuru yağdıran bir kasırga) gönderdik; ancak Lût ailesini katımızdan bir nîmet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredeni biz böyle mükâfatlandırırız.
DİYANET :
(34-35) Şüphesiz biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgâr gönderdik. Yalnız Lût’un ailesi başka. Katımızdan bir nimet olarak bir seher vakti onları kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükâfatlandırırız.
DİYANET VAKFI :
(34-35) Biz de üstlerine taş (yağdıran bir fırtına) gönderdik. Ancak Lût ailesi müstesna, katımızdan bir nimet olarak onları seher vaktinde kurtardık. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız.
DİYANET İSLERİ :
Biz de üzerlerine taş yağdıran bir rüzgar gönderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarını, katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredene işte böyle mükafat veririz.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Biz gönderdik üzerlerine taşlar yağdıran, yalnız Lûtun ailesini necata çıkardık bir seher.
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Biz de üzerlerine taşlar yağdıran (kasırga) gönderdik. Yalnız Lut ailesini bir seher vakti kurtardık,
GÜLTEKİN ONAN :
Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Yalnız Lut ailesini (bu azabtan ayrı tuttuk), onları seher vakti kurtardık;
H. BASRİ ÇANTAY :
Biz onlara taş (yağdıran bir fırtına) gönderdik (helak etdik). Lûtun ailesi müstesna. Onları bir sehar vakti kurtardık.
FİZİLAL :
Biz de üzerlerine taşları savuran bir kasırga gönderdik. Yalnız Lut´un taraftarları hariç. Onları sabahleyin erkenden kurtardık.
İBNİ KESİR :
Biz de üzerlerine taş yağdıran bir rüzgar yolladık. Ancak Lut´un ailesi müstesna. Onları seher vakti kurtardık.
MUHAMMET ESED :
Onların üzerine de öldürücü bir kasırga saldık ve şafak vakti yalnız Lut´un ailesini kurtardık,
Ö NASUHİ BİLMEN :
(33-34) Lût kavmi korkutucuları tekzîp etti. Şüphe yok ki, Biz onların üzerlerine bir şiddetli rüzgar gönderdik. Lût´un âl´i müstesna; onları bir seher vakti kurtardık.
TEFHİMÜL KURAN :
Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Yalnız Lût ailesini (bu azabtan ayrı tuttuk;) onları seher vakti kurtardık;
SÜLEYMAN ATEŞ :
Biz de üstlerine (taşlar savuran) bir fırtına gönderdik, yalnız Lût âilesini seher vakti kurtardık;
ŞABAN PİRİŞ :
Biz de üzerlerine taş yağdıran fırtına gönderdik. Ancak Lût’un ailesini, seher vakti kurtarmıştık.