A. GÖLPINARLI :
Ve öyle bir mâbuttur ki ihtiyaç miktârınca yağmur yağdırır gökten, derken onunla ölü şehri diriltiriz, işte böylece sizi de diriltip kabirlerinizden çıkarır.
ADEM UĞUR :
Gökten bir ölçüye göre suyu indiren O´dur. Biz onunla (kupkuru), ölü memlekete hayat veririz. İşte siz de böylece (mezarlarınızdan) çıkarılacaksınız.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
O Allah ki, gökten bir ölçü ile yağmur indirmektedir. İşte biz onunla ölü, (bitkileri kurumuş) bir beldeye hayat vermekteyiz. Siz de (ölmüşken kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız.
BEKİR SADAK :
O, suyu gokten bir olcuye gore indirir. Biz onunla olu memleketi diriltiriz. Iste siz de boyle diriltileceksiniz.
CELAL YILDIRIM :
O (Allah) ki, gökten belli bir oranda su indirir de onunla ölü bir beldeye hayat verip canlandırırız. İşte bunun gibi siz de diriltilip kabirlerinizden çıkarılacaksınız.
DİYANET :
O, gökten bir ölçüye göre yağmur indirendir. Biz onunla ölü araziyi canlandırdık. İşte siz de, böyle diriltileceksiniz.
DİYANET VAKFI :
Gökten bir ölçüye göre suyu indiren O´dur. Biz onunla (kupkuru), ölü memlekete hayat veririz. İşte siz de böylece (mezarlarınızdan) çıkarılacaksınız.
DİYANET İSLERİ :
O, suyu gökten bir ölçüye göre indirir. Biz onunla ölü memleketi diriltiriz. İşte siz de böyle diriltileceksiniz.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve o ki yukarıdan bir mikdar ile bir su indirmekte ve onunla ölü bir beldeye hayat neşretmekteyiz, işte siz de öyle çıkarılacaksınız
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
O ki bir ölçü ile yukarıdan su indirmekte ve onunla ölü bir beldeye hayat neşretmekteyiz, işte siz de (kabirlerinizden) öyle çıkarılacaksınız.
GÜLTEKİN ONAN :
Ki O, belli bir miktar ile gökten su indirdi de, onunla ölü bir memleketi dirilttik (ve her yanına yeniden hayat) yaydık; siz de böyle (kabirlerinizden diriltilip) çıkarılacaksınız.
H. BASRİ ÇANTAY :
(O Allah ki) gökden bir ölçü ile su indirmişdir. İşte biz onunla ölü bir memlekete can verdik. Sizde böylece (kabirlerinizden diriltilib) çıkarılacaksınız.
FİZİLAL :
Gökten bir ölçüye göre suyu indiren O´dur. Biz onunla kupkuru ölü bir memlekete hayat verdik. İşte böyle sizde tekrar diriltileceksiniz.
İBNİ KESİR :
O ki; gökten bir ölçüye göre su indirmiştir. İşte Biz, onunla ölü bir memleketi dirilttik, siz de böylece çıkarılacaksınız.
MUHAMMET ESED :
O´dur gökten gerekli miktarda suyu tekrar tekrar indiren; işte, Biz (nasıl) onunla ölü toprağa hayat veriyorsak, siz de böyle (öldükten sonra) yeniden sahneye çıkarılacaksınız.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve o ki, gökten bir muayyen miktar su indirmiştir. Artık onunla bir ölmüş beldeye (hayat) neşretmiş olduk. İşte siz de (kabirlerinizden) öyle çıkarılacaksınızdır.
TEFHİMÜL KURAN :
Ki O, belli bir miktar ile gökten su indirdi de, onunla ölü bir memleketi ´dirilttik (ve her yanına yeniden hayat) yaydık´; siz de böyle (kabirlerinizden diriltilip) çıkarılacaksınız.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Gökten bir ölçü ile su indirdi de, onunla ölü bir ülkeyi canlandırdık. İşte siz de öyle (canlandırılıp) çıkarılacaksınız.
ŞABAN PİRİŞ :
O, gökten bir ölçüyle su indirendir. Onunla ölü bir beldeyi canlandırdık. Sizde işte böyle çıkarılacaksınız.