Ve lemma caehümül hakku kalu haza sıhruv ve inna bihı kafirun
Ve lemmâ câe humul hakku kâlû hâzâ sihrun ve innâ bihî kâfirûn(kâfirûne).
A. GÖLPINARLI :
Ve onlara gerçek gelince de bu dediler, büyü ve biz şüphe yok ki inkâr etmedeyiz onu.
ADEM UĞUR :
Fakat kendilerine hak gelince: Bu bir büyüdür, biz onu tanımıyoruz, dediler.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Fakat onlara hak (kitab ve peygamber) gelince: “- Bu bir sihirdir; biz buna inanmayız.” dediler.
BEKİR SADAK :
Gercek kendilerine geldigi zaman: «Bu bir buyudur. Dogrusu biz onu inkar ediyoruz» dediler.
CELAL YILDIRIM :
Hakk onlara geldiği zaman, «bu bir sihirdir ve biz elbette onu inkâr edenlerizdir,» dediler.
DİYANET :
Fakat kendilerine Hak gelince, “Bu bir büyüdür, biz onu kesinlikle inkâr ediyoruz” dediler.
DİYANET VAKFI :
Fakat kendilerine hak gelince: Bu bir büyüdür, biz onu tanımıyoruz, dediler.
DİYANET İSLERİ :
Gerçek kendilerine geldiği zaman: "Bu bir büyüdür. Doğrusu biz onu inkar ediyoruz" dediler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Yaşattım da kendilerine hakk gelince «bu bir sihirdir, biz buna inanmayız» dediler
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Yaşattım da kendilerine hak gelince: «Bu bir sihirdir, biz buna inanmayız.» dediler.
GÜLTEKİN ONAN :
Ancak kendilerine hak gelince, dediler ki: "Bu bir büyüdür, doğrusu biz ona kafir (olanlar)ız."
H. BASRİ ÇANTAY :
(Fakat) kendilerine o hak gelince onlar «Bu, sihirdir. Biz onu (inkâr ile) küfredicileriz» demişlerdir.
FİZİLAL :
Fakat kendilerine hak gelince: «Bu büyüdür biz onu tanımayız.» dediler.
İBNİ KESİR :
Hak kendilerine geldiğinde ise: Bu bir büyüdür. Doğrusu biz, onu inkar ediyoruz, dediler.
MUHAMMET ESED :
ama şimdi hakikat onlara ulaşınca, "Bütün bunlar sadece büyüleyici laflardır ve biz onlarda bir doğruluk payı olduğuna inanmıyoruz!" derler.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Vaktâ ki, kendilerine hak geldi. Dediler ki: «Bu, bir sihirdir ve şüphe yok ki, biz bunu inkâr edicileriz.»
TEFHİMÜL KURAN :
Ancak kendilerine hak gelince, dediler ki: «Bu bir büyüdür, doğrusu biz ona (karşı) kâfir olanlarız.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
Fakat kendilerine gerçek gelince: "Bu, büyüdür, biz onu tanımayız" dediler.
ŞABAN PİRİŞ :
Onlara hak geldiği zaman: -Bu bir aldatmacadır, biz onu tanımıyoruz. dediler.