Ve kalu ya eyyühes sahırud´u lena rabbeke bima ahide ındeke innena le mühtedun
Ve kâlû yâ eyyuhes sâhırud’u lenâ rabbeke bimâ ahide ındeke innenâ le muhtedûn(muhtedûne).
A. GÖLPINARLI :
Ve ey büyücü demişlerdi, sana söz verdiğini sandığın Rabbine yalvar bizim için, şüphe yok ki biz de elbette doğru yola geliriz.
ADEM UĞUR :
Bunun üzerine dediler ki: Ey büyücü! Sana verdiği ahde göre bizim için Rabbine dua et; çünkü biz artık doğru yola gireceğiz.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
(Azabı gördükleri zaman, Mûsa’ya şöyle) dediler: “- Ey büyücü! (Duanı kabul edeceğine dair) sana olan vaadi hürmetine, bizim için Rabbine dua et; çünkü biz, artık yola geleceğiz.”
BEKİR SADAK :
«Ey Sihirbaz! Sana verdigi ahda gore Rabbine bizim icin yalvar da dogru yola eriselim» dediler.
CELAL YILDIRIM :
Böyle iken, «ey sihirbaz büyücü !» dediler. «Sana verdiği sözü gereği, Rabbına bizim için duâ edip yalvar, bizler elbette doğru yola geleceğiz.»
DİYANET :
(Onlar azabı görünce) “Ey büyücü! Sana verdiği söze dayanarak, bizim için Rabbine dua et. Çünkü biz artık doğru yola gireceğiz” dediler.
DİYANET VAKFI :
Bunun üzerine dediler ki: Ey büyücü! Sana verdiği ahde göre bizim için Rabbine dua et; çünkü biz artık doğru yola gireceğiz.
DİYANET İSLERİ :
"Ey Sihirbaz! Sana verdiği ahde göre Rabbine bizim için yalvar da doğru yola erişelim" dediler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Bu halde diyorlardı ki: gel ey sâhir! bizim için rabbına bir duâ et, sende olan ahdi hurmetine, çünkü biz artık yola geleceğiz
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Bu halde (iken bile) diyorlardı ki: «Ey sihirbaz, sende olan ahdi hürmetine bizim için Rabbine dua et. Çünkü biz artık yola geleceğiz.»
GÜLTEKİN ONAN :
Ve onlar dediler ki: "Ey büyücü, sende olan ahdi (sana verdiği sözü) adına bizim için rabbine dua et; gerçekten biz hidayete gelmiş olacağız."
H. BASRİ ÇANTAY :
(Azâbı görünce) dediler ki: «Ey sihir yapan, bizim için Rabbine, sana olan va´di vech ile, düâ et. Muhakkak biz doğru yola kavuşdurulmuş olacağız».
FİZİLAL :
Azabı görünce: «Ey büyücü, bizim için Rabb´ine dua et, sende bulunan ahdi hürmetine bizi bağışlamasını dile, artık yola geleceğiz» dediler.
İBNİ KESİR :
Ve dediler ki: Ey sihirbaz; sana verdiği ahde göre Rabbına bizim için dua et. Muhakkak biz, hidayete eriştirilmiş olacağız.
MUHAMMET ESED :
Ve (her defasında,) "Ey büyücü!" diye feryad ettiler, "Seninle yaptığı (peygamberlik) sözleşmesinin hatırına bizim için Rabbine yalvar, biz artık kesinlikle doğru yola döneceğiz!"
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve dediler ki: «Ey sahir! Bizim için Rabbine bir dua et, sana olan ahdi hürmetine, şüphe yok ki, biz de elbette hidâyete ermişler oluruz.»
TEFHİMÜL KURAN :
Ve onlar dediler ki: «Ey büyücü, sende olan ahdi (sana verdiği söz) adına bizim için Rabbine dua et; gerçekten biz hidayete gelmiş olacağız.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
Bunun üzerine dediler ki: "Ey büyücü, bizim için Rabbine du´â et, sana verdiği söz hakkı için (bizi bağışlasın) artık biz yola geleceğiz!"
ŞABAN PİRİŞ :
-Ey sihirbaz! sana verdiği söze dayanarak bizim için Rabb’ine dua et, muhakkak biz de doğru yolu bulacağız, demişlerdi.