A. GÖLPINARLI :
Alırlar Rablerinin, kendilerine verdiklerini; şüphe yok ki onlar, bundan önce, iyilik ederlerdi.
ADEM UĞUR :
Rablerinin kendilerine verdiğini alarak. Kuşkusuz onlar, bundan önce dünyada güzel davrananlardı.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Rablerinin kendilerine verdiğinden razı oldukları halde... Doğrusu onlar, bundan önce güzel amel işliyenlerdi.
BEKİR SADAK :
(15-16) Dogrusu, Allah´a karsi gelmekten sakinanlar, Rablerinin kendilerine verdigini almis olarak bahcelerde ve pinar baslarindadirlar. Cunku onlar, bundan once iyi davrananlardi.
CELAL YILDIRIM :
Rablarının kendilerine verdiğini alırlar. Günkü onlar, bundan önce iyiliği, güzelliği, yararlı olmayı huy edinenlerdi.
DİYANET :
(15-16) Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiği şeyleri alarak cennetlerde ve pınar başlarında bulunurlar. Şüphesiz onlar bundan önce iyilik yapan kimselerdi.
DİYANET VAKFI :
(15-16) Şüphesiz ki Allah´a isyandan sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiğini alarak cennetlerde ve pınar başlarında bulunacaklar. Kuşkusuz onlar, bundan önce dünyada güzel davrananlardı.
DİYANET İSLERİ :
Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiğini almış olarak bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. Çünkü onlar, bundan önce iyi davrananlardı.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Alarak rablarının kendilerine verdiğini, çünkü onlar bundan evvel güzellik yapmayı âdet edinmişlerdi
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Rablerinin kendilerine verdiğini alarak. Çünkü onlar, bundan önce güzel davranmayı adet edinmışlerdi.
GÜLTEKİN ONAN :
Rablerinin kendilerine verdiğini alanlar olarak. Çünkü onlar, bundan önce ihsanda (güzel davranışta) bulunanlardı.
H. BASRİ ÇANTAY :
(15-16) Şübhesiz ki (fenâlıkdan) sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiği (sevabı) ahz (-ü kabul) etmiş (ve bundan raazî olmuş) olarak, cennetlerde, pınarlar (ın başların) dadırlar. Çünkü onlar bundan evvel iyi amel (ve hareket) edenlerdi.
FİZİLAL :
Rab´lerinin, kendilerine verdiğini alırlar. Çünkü onlar bundan önce de güzel davranırlardı.
İBNİ KESİR :
Rabblarının kendilerine verdiğini almış olarak. Zira onlar bundan önce de ihsan edenlerdendi.
MUHAMMET ESED :
Rablerinin bağışlayacağı her şeyden istedikleri gibi yararlanarak; (çünkü) onlar geçmişte iyi şeyler yapan (insan)lardı;
Ö NASUHİ BİLMEN :
Rablerinin kendilerine verdiğini ahz edicilerdir. Muhakkak ki, onlar bundan evvel iyilik eden zâtlar olmuşlardır.
TEFHİMÜL KURAN :
Rablerinin kendilerine verdiğini alanlar olarak. Çünkü onlar, bundan önce ihsanda (güzel davranışta) bulunanlardı.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Rablerinin, kendilerine verdiğini alırlar. Çünkü onlar bundan önce güzel davranırlardı.
ŞABAN PİRİŞ :
Rab’lerinin kendilerine verdiklerini almışlardır, çünkü onlar bundan önce iyi kimseler idiler.