CELAL YILDIRIM :
Şüphesiz ki muttâkîler (Allah´tan saygı ile korkup kötülüklerden sakınan mü´minler) Cennetlerde nîmet içindedirler.
DİYANET :
(17-18) Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar Rablerinin, kendilerine verdiği şeylerle zevk ve mutluluk duyarak cennetlerde ve nimetler içinde bulunurlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
DİYANET VAKFI :
(17-18) Şüphesiz (kötülüklerden) korunanlar Rablerinin kendilerine verdikleriyle sevinerek cennetlerde ve nimet içindedirler. (Zira) Rableri onları, cehennem azabından korumuştur.
DİYANET İSLERİ :
Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, şüphesiz, cennetlerde ve Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk duyarak nimetler içindedirler. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Fakat korunan müttakıler Cennetler, ni´metler içinde
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Fakat (günahlardan) korunanlar cennetlerde, nimet içindedirler.
GÜLTEKİN ONAN :
Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet içindedirler
H. BASRİ ÇANTAY :
Şübhesiz ki (fenâlıkdan) sakınanlar cennetler, ni´met (ler) içindedirler,
FİZİLAL :
Allah´a karşı gelmekten sakınanlar da cennetlerde, nimet içindedirler.
İBNİ KESİR :
Muhakkak ki muttakiler; cennetler ve nimetlerdedirler.
MUHAMMET ESED :
(Ama,) Allah´a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar kendilerini (o Gün) bahçelerde ve esenlik içinde bulacaklar,
Ö NASUHİ BİLMEN :
(16-17) Oraya giriniz, artık sabredin veya sabretmeyin, size müsavîdir. Siz ancak yapar olduğunuz şey ile cezalandırılmış olacaksınız. Muttakîler ise şüphe yok ki, cennetler ve nîmetler içindedirler.
TEFHİMÜL KURAN :
Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet içindedirler;
SÜLEYMAN ATEŞ :
Korunanlar da cennetlerde, ni´met içindedirler.
ŞABAN PİRİŞ :
Korunanlar, cennetlerde ve nimetler içinde olacaklardır.