Ya´lemü ma beyne eydıhim ve ma halfehüm ve la yühıytune bihı ılma
Ya’lemu mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum ve lâ yuhîtûne bihî ılmâ(ılmen).
A. GÖLPINARLI :
Önlerinde ne varsa onu da bilir, artlarında ne varsa onu da ve onların bilgisi, bunu ihata edemez.
ADEM UĞUR :
O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onların ilmi ise bunu kapsayamaz:
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Allah, onların geleceklerini de, geçmişlerini de bilir. Kulların ilmi ise asla bunu kavrayamaz.
BEKİR SADAK :
Allah onlarin gecmislerini de, geleceklerini de bilir. Onlarin hicbirinin ilmi ise O´nu kusatamaz.
CELAL YILDIRIM :
Allah onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir; onların ilmi ise, O´nu kuşatamaz, kavrayamaz.
DİYANET :
O, önlerindekini ve arkalarındakini (dünyadaki ve ahiretteki durumlarını) bilir. Onların bilgisi ise Rahmân’ı kuşatamaz.
DİYANET VAKFI :
O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onların ilmi ise bunu kapsayamaz.
DİYANET İSLERİ :
Allah onların geçmişlerini de, geleceklerini de bilir. Onların hiçbirinin ilmi ise O'nu kuşatamaz.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
O onların önlerindekini ve arkalarındakini bilir, onlar ise onu ılmen ihata edemezler
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
O, onların geleceklerini de bilir geçmişlerini de. Fakat onların bilgisi O´nu kapsayamaz.
GÜLTEKİN ONAN :
O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O´nu kavrayıp kuşatamazlar.
H. BASRİ ÇANTAY :
O, onların önlerindekileri de, arkalarındakilerini de bilir. Onların ilmi ise asla bunu kavrayamaz.
FİZİLAL :
Allah, insanların geçmişlerini ve geleceklerini tümü ile bilir,
İBNİ KESİR :
O, onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onların hiç birinin ilmi asla bunu kavrayamaz.
MUHAMMET ESED :
(Çünkü) O, insanların gözleri önünde olanı da, onlardan saklı tutulanı da bütünüyle bilmektedir, ama onlar O´nu bilgice asla kuşatamazlar.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Onların ilerisinde olanı da, gerilerinde olanı da bilir. Onlar ise O´nu ilmen ihata edemezler.
TEFHİMÜL KURAN :
O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O´nu kavrayıp kuşatmazlar.
SÜLEYMAN ATEŞ :
O, onların önlerindekini ve arkalarındakini (geçmişlerini ve geleceklerini) bilir; onlar ise bilgice O´nu kavrayamazlar.
ŞABAN PİRİŞ :
Allah, önlerindekini de; arkalarındakini de bilir. Onların ilmi bunu kavrayamaz.