Ve lekad ahıdna ila ademe min kablü fe nesiye ve lem necid lehu azma
Ve lekad ahidnâ ilâ âdeme min kablu fe nesîye ve lem necid lehu azmâ(azmen).
A. GÖLPINARLI :
Andolsun ki daha önce Âdem´le de ahitleşmiştik de unutmuştu ve onu, bilerek, isteyerek günah işleyen bir adam olarak da bulmamıştık.
ADEM UĞUR :
Andolsun biz, daha önce de Âdem´e ahit (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki o, (ahdi) unuttu. Onda azim de bulmadık.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Doğrusu bundan önce Adem’e (bu ağaçtan yeme diye) emr ettik de unuttu. Biz onda, bir sabır ve sebat bulmadık.
BEKİR SADAK :
And olsun ki daha once Adem´e secde edin» demistik; iblis´ten baska hepsi secde etmis, o cekinmisti. *
CELAL YILDIRIM :
And olsun ki daha önce Âdem´e de emrimizi vermiştik, ama o unuttu, onda bir azim de görmedik.
DİYANET :
Andolsun, bundan önce biz Âdem’e (cennetteki ağacın meyvesinden yeme, diye) emrettik. O ise bunu unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
DİYANET VAKFI :
Andolsun biz, daha önce de Âdem´e ahit (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki o, (ahdi) unuttu. Onda azim de bulmadık.
DİYANET İSLERİ :
And olsun ki daha önce "Adem'e secde edin" demiştik; İblis'ten başka hepsi secde etmiş, o çekinmişti.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Filhakıka bundan evvel Âdeme ahid verdik de unuttu ve biz onda bir azim bulmadık
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Gerçek şu ki, bundan önce Adem´e bir emir verdik, ama o unuttu ve Biz onda bir azim de bulmadık.
GÜLTEKİN ONAN :
Andolsun, biz bundan önce Adem´e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
H. BASRİ ÇANTAY :
Andolsun biz bundan evvel Âdeme de vahy (ve emr) etmişizdir. Fakat unutdu o. Biz onda bir azim bulmadık.
FİZİLAL :
Biz vaktiyle Adem´e o yasak ağacın meyvasından yememesini tembih ettik. Fakat o bu tembihimizi unuttu. Onda güçlü irade bulamadık.
İBNİ KESİR :
Andolsun ki; Biz, daha önce Adem´e de ahid vermiştik. Fakat o unuttu ve Biz onda bir azim bulmadık.
MUHAMMET ESED :
Ve gerçek şu ki, biz Adem´e önceden buyruğumuzu ulaştırmıştık; ne var ki o bunu unuttu; o´nu, yaratılışındaki amaçta azimli ve gayretli bulmadık.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Kasem olsun ki, bundan evvel Âdem´e de tavsiyede bulunmuştuk. O ise unuttu ve O´nun için bir azm bulmadık.
TEFHİMÜL KURAN :
Andolsun, biz bundan önce Adem´e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Andolsun biz, önceden Âdem´e (o ağaçtan yememesini) emretmiştik, unuttu. Biz onda bir azim (ve sebât) bulmadık.
ŞABAN PİRİŞ :
Daha önceleri biz, Adem’e öğüt vermiştik, Fakat onu unuttu. Onu azimli bulmadık.