A. GÖLPINARLI :
Yeryüzünü dümdüz bir hâle getirir.
ADEM UĞUR :
Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Böylece yerlerini dümdüz boş bir halde bırakacak.
BEKİR SADAK :
(105-10) 8 Sana daglari sorarlar; de ki: «Rabbim onlari ufalayap savuracak, yerlerini duz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne cukur, ne tumsek goreceksin. O gun, hicbir tarafa sapmadan bir davetciye uyarlar. Sesler Rahman´in heybetinden kisilmisti
CELAL YILDIRIM :
(105-106-107) (Kıyametin meydana geldiği vakit) dağların (nasıl olacağını) sana soruyorlar. De ki: Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak; yerlerini dümdüz pürüzsüz boş olarak bırakacak; artık onda ne bir eğrilik, ne de bir tümseklik göreceksin.
DİYANET :
“Onların yerlerini dümdüz, boş bir alan hâlinde bırakacaktır.”
DİYANET VAKFI :
Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır.
DİYANET İSLERİ :
Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin."
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Yerlerini düpedüz bomboş bırakacak
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Yerlerini dümdüz bomboş bir halde bırakacak: