İnnı ene rabbüke fahla´ na´leyk inneke bil vadil mukaddesi tuva
İnnî ene rabbuke fehla’ na’leyk(na’leyke), inneke bil vâdil mukaddesi tuvâ(tuven).
A. GÖLPINARLI :
Şüphe yok ki benim senin Rabbin, çıkar ayakkabılarını, kutlu vâdîdesin, Tuvâ´dasın sen.
ADEM UĞUR :
Muhakkak ki ben, evet ben senin Rabbinim! Hemen pabuçlarını çıkar! Çünkü sen kutsal vâdi Tuvâ´dasın!
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Haberin olsun ben, senin Rabbinim. Hemen ayakkablarını çıkar; çünkü sen, mukaddes vadi olan Tuva’dasın.”
BEKİR SADAK :
«Ben suphesiz senin Rabbinim; ayagindakileri cikar; cunku sen, kutsal bir vadi olan Tuva´dasin.»
CELAL YILDIRIM :
(11-12) Musâ ateşe varınca, «Ey Musâ !» diye seslenildi: «Şüphesiz ki ben senin Rabbinim; ayakkaplarını çıkar, çünkü sen gerçekten kutsal vadi Tûr´da bulunuyorsun.
DİYANET :
“Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuvâ’dasın.”
DİYANET VAKFI :
Muhakkak ki ben, evet ben senin Rabbinim! Hemen pabuçlarını çıkar! Çünkü sen kutsal vâdi Tuvâ´dasın!
DİYANET İSLERİ :
"Ben şüphesiz senin Rabbinim; ayağındakileri çıkar; çünkü sen, kutsal bir vadi olan Tuva'dasın."
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ya Musâ haberin olsun benim, ben rabbım, hemen papuşlarını çıkar çünkü sen mukaddes vadide tuvadasın
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Haberin olsun, Benim Ben, Rabbin, hemen pabuçlarını çıkar; çünkü sen mukaddes vadide, Tuva´dasın!
GÜLTEKİN ONAN :
"Gerçekten ben, ben senin rabbinim. Ayakkabılarını çıkar; çünkü sen, kutsal vadi olan Tuva´dasın."
H. BASRİ ÇANTAY :
Şübhesiz ben im ben senin Rabbin. Haydi pabuşlarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vâdîde, «Tuvaa» dasın.
FİZİLAL :
Hiç kuşkusuz ben senin Rabbi´nim. Pabuçlarını çıkar. Çünkü sen kutsal Tuva vadisindesin.
İBNİ KESİR :
Şüphesiz ki senin Rabbın Benim, Ben. Pabuçlarını çıkar. Zira sen mukaddes vadide, Tuva´dasın.
MUHAMMET ESED :
"Benim, Ben! Senin Rabbin! Öyleyse artık pabuçlarını çıkar! Ve bil ki, sen iki kez kutlu kılınmış vadidesin.
Ö NASUHİ BİLMEN :
«Şüphe yok Ben´im. Ben senin Rabbinim. İmdi papuçlarını çıkar. Muhakkak ki, sen mübarek bir vadide, Tûvâ´dasın.»
TEFHİMÜL KURAN :
«Gerçekten Ben, Ben senin Rabbinim. Ayakkabılarını çıkar; çünkü sen, kutsal vadi olan Tuva´dasın.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
"Ben, (evet) ben senin Rabbinim! Pabuçlarını çıkar. Çünkü sen, kutsal vâdide, Tuvâ´dasın."
ŞABAN PİRİŞ :
Ben, senin Rabbinim! Ayakkabılarını çıkar. Sen mukaddes Tûvâ vadisindesin.