A. GÖLPINARLI :
Şüphe yok ki sürüp giden uğursuz bir günde onlara bir kasırgadır yolladık.
ADEM UĞUR :
Biz onların üstüne, uğursuzluğu devamlı bir günde dondurucu bir rüzgâr gönderdik.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Çünkü biz, uğursuzluğu devamlı bir günde, (Hûd peygamberin gönderildiği) Âd kavminin üzerlerine kökü kurutan şiddetli bir rüzgâr gönderdik.
BEKİR SADAK :
(19-20) Nitekim uzerlerine, insanlari, sokulmus hurma kutugu gibi kopararak yere seren, dondurucu bir ruzgari ugursuzlugu devam eden bir gunde gonderdik.
CELAL YILDIRIM :
Biz, gerçekten onların üzerine, uğursuzluğu devam eden bir günde ortalığı alt-üst eden şiddetli bir rüzgâr gönderdik ki,
DİYANET :
Biz onların üstüne, uğursuzluğu sürekli bir günde gürültülü ve dondurucu bir rüzgâr gönderdik.
DİYANET VAKFI :
Biz onların üstüne, uğursuzluğu devamlı bir günde dondurucu bir rüzgâr gönderdik.
DİYANET İSLERİ :
Nitekim üzerlerine, insanları, sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren, dondurucu bir rüzgarı uğursuzluğu devam eden bir günde gönderdik.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
çünkü salıverdik üzerlerine müstemirr, nühusetli bir günde bir soğuk rüzgâr ki sarsar
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Çünkü üzerlerine uğursuzluğu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar salıverdik.
GÜLTEKİN ONAN :
Biz, o uğursuz (felaket yüklü ve) sürekli bir günde üzerlerine ´kulakları patlatan bir kasırga´ gönderdik.
H. BASRİ ÇANTAY :
Çünkü biz (haklarında) uğursuz (ve uğursuzluğu) sürekli bir günde onların üstüne çok gürültülü fırtına gönderdik.
FİZİLAL :
Baştan başa uğursuz bir günde üzerlerine sert ve dondurucu bir kasırga saldık.
İBNİ KESİR :
Nitekim uğursuz günde üzerlerine şiddetli bir rüzgarı devamlı olarak gönderdik.
MUHAMMET ESED :
Biz onların üstüne müthiş uğursuz bir günde şiddetli bir kasırga gönderdik,
Ö NASUHİ BİLMEN :
(19-20) Şüphe yok ki, Biz onların üzerine uğursuz, devamlı bir günde bir soğuk rüzgar gönderdik. İnsanları koparıyordu. Onlar, sanki dibinden kopmuş hurma kütükleri imişler.
TEFHİMÜL KURAN :
Biz, o uğursuz (felâket yüklü ve) sürekli bir günde üzerlerine ´kulakları patlatan bir kasırga´ gönderdik.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Biz onların üstüne uğursuz mu uğursuz bir günde uğultulu bir kasırga saldık.
ŞABAN PİRİŞ :
Onların üzerine zor ve meşakkatli baskın süren bir günde kavuran rüzgarları göndermiştik.