Ve şeceraten tahrucü min turi seynae tembütü bid dühni ve sıbğil lil akilın
Ve şecereten tahrucu min tûri seynâe tenbutu bid duhni ve sıbgın lil âkilîn(âkilîne).
A. GÖLPINARLI :
Ve Tûr-ı Siynâ´dan çıkan bir ağaç da meydana getirdik ki yağıyla ve yiyenlere, katığıyla biter.
ADEM UĞUR :
Tûr-i Sînâ´da da yetişen bir ağaç daha meydana getirdik ki, bu ağaç hem yağ hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri (zeytin) verir.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
(Yine sizin için) Tûr-i Sînâ dağından çıkan bir ağaç (zeytin ağacı) yarattık ki, hem yağ bitirir, hem de yiyecek kimselere bir katık.
BEKİR SADAK :
(19-20) Onunla, icinde, yediginiz bircok meyvalar bulunan hurmalik ve uzum baglari, Turi Sina´da yetisen, yiyenlere, yag ve katik veren zeytin agacini var ettik.
CELAL YILDIRIM :
Ve (daha çok) Tûr-i Sina´da çıkan, yiyenlere yağ ve katık bitirip veren bir ağaç da yeşerttik.
DİYANET :
Yine o su ile Sîna dağında biten bir ağaç (zeytin ağacı) yarattık ki hem yağ, hem de yiyenlere katık verir.
DİYANET VAKFI :
Tûr-i Sînâ´da da yetişen bir ağaç daha meydana getirdik ki, bu ağaç hem yağ hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri (zeytin) verir.
DİYANET İSLERİ :
Onunla, içinde, yediğiniz birçok meyvalar bulunan hurmalık ve üzüm bağları, Tur-i Sina'da yetişen, yiyenlere, yağ ve katık veren zeytin ağacını var ettik.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve bir ağaç ki Tur-i Siyna´dan çıkar, yağ ve yiyenlere bir katıkla biter
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Bir de Tur-i Sina´da yetişen bir ağaç ki, hem yağ hem de yiyenlere bir katık ile biter.
GÜLTEKİN ONAN :
Ve (daha çok) Tur-i Sina´da çıkan bir ağaç (türü de yarattık); o yağlı ve yiyenlere bir katık olarak bitmekte (ürün vermekte)dir.
H. BASRİ ÇANTAY :
(Sizin için) Tuur-i sînâ´dan çıkan bir ağaç da (yaratdık) ki o (yerden) yağıyle ve yiyen kimselere bir katıkla beraber biter.
FİZİLAL :
Yine su sayesinde asıl kaynağı Tur-i Sina olan ve yiyenlere yağ ve katık sağlayan ağacı da yarattık.
İBNİ KESİR :
Tur-u Sina´da yetişen, yiyenlere yağ ve katık veren bir ağaç da var ettik
MUHAMMET ESED :
ve (yine onunla sizin için) Tur-i Sina (çevresindeki topraklar)da yetişen, ürününden yağ elde edilen ve yiyenlere hoş kokulu, lezzetli bir katık sağlayan ağacı (çıkarıyoruz).
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve bir ağaç da (inşa ettik) ki, Tûr-u Sîna´dan çıkar, yiyecekler için yağ ile bir katıklık ile biter.
TEFHİMÜL KURAN :
Ve (daha çok) Tur-i Sina´da çıkan bir ağaç (türü de yarattık); o yağlı ve yiyenlere bir katık olarak bitmekte (ürün vermekte)dir.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Yine onunla Tûr-i Sinâ´dan çıkan, (meyvası) yağlı olarak biten, yiyenlerin (yağına ekmeklerini) batıracakları bir (zeytin) ağac(ı) yetiştirdik.
ŞABAN PİRİŞ :
Sina Dağı’nda da yetişen, yiyenlere yağ ve katık veren bir ağaç da (o su ile yetişir).