A. GÖLPINARLI :
Sonunda, onlara çetin bir azap kapısı açmıştık da o zaman her şeyden ümitlerini kesmişlerdi.
ADEM UĞUR :
En nihayet üzerlerine, azabı çok şiddetli bir kapı açtığımız zaman, bir de bakarsın ki onlar orada şaşkın ve ümitsiz kalmışlardır!
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Nihayet üzerlerine çok şiddetli bir azab kapısı açtığımız zaman da, onun içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.
BEKİR SADAK :
Sonunda onlara siddetli bir azap kapisi actigimiz zaman umitsiz kaliverdiler.*
CELAL YILDIRIM :
Sonunda üzerlerine şiddetli bir azâb kapısı açtığımızda, ansızın şaşırıverdiler de ümitsizliğe kapıldılar.
DİYANET :
Sonunda onlara şiddetli bir azap kapısı açtığımızda bir de bakarsın onun içinde ümitsizliğe düşüvereceklerdir.
DİYANET VAKFI :
En nihayet üzerlerine, azabı çok şiddetli bir kapı açtığımız zaman, bir de bakarsın ki onlar orada şaşkın ve ümitsiz kalmışlardır!
DİYANET İSLERİ :
Sonunda onlara şiddetli bir azap kapısı açtığımız zaman ümitsiz kalıverdiler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Nihayet üzerlerine şedid azâblı bir kapı açtığımız vakıt da onun içinde ye´se düşüvereceklerdir
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Sonunda üzerlerine çetin azaplı bir kapı açtığımızda birden onun içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.
GÜLTEKİN ONAN :
Sonunda, üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımızda, onlar bunun içinde şaşkına dönüp umutlarını kaybettiler.
H. BASRİ ÇANTAY :
Nihayet üzerlerine azâbı çetin bir kapı açdığımız vakit (görürsün ki) onlar bunun içinde ümidsizlikle dönüb kalmışlardır.
FİZİLAL :
Ama ağır bir azabın kapısını yüzlerine açtığımızda kurtuluş ümitlerini yitirerek ne yapacaklarını şaşırırlar.
İBNİ KESİR :
Sonunda onlara şiddetli bir azab kapısı açtığımızda şaşkına dönüp ümitsiz kalıverdiler
MUHAMMET ESED :
ta ki, Biz onların önünde (ceza gününe has) zorlu bir azabın kapısını açıncaya kadar; işte ancak o zaman bütün ümitlerini kaybediverirler.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Nihâyet onların üzerine bir şiddetli azapkarîn kapı açtığımız vakit de onlar onun içinde ye´se düşmüş mütehayyir kimselerdir.
TEFHİMÜL KURAN :
Sonunda, üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımızda, onlar bunun içinde şaşkına dönüp umutlarını kaybettiler.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Nihâyet üzerlerine şiddetli bir azâb kapısı açtığımız zaman, derhal O´nun içinde şaşkın ve umutsuz kalırlar.
ŞABAN PİRİŞ :
Onların üzerine şiddetli bir azap kapısı açana kadar... İşte o zaman ümitsizliğe düşüverirler.