Lâ yu’minûne bihî ve kad halet sunnetul evvelîn(evvelîne).
A. GÖLPINARLI :
Gene ona inanmazlar ve gerçekten, eskilerin yolu yordamı da böylece olup bitmiş, onlar da bu yüzden azâba uğrayıp gitmiştir.
ADEM UĞUR :
Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hala buna (Kur´an´a) inanmıyorlar.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Kur’ân’a iman etmezler, halbuki, evvelki inkârcılar hakkında Allah’ın sünneti (onlara yaptığı azâp hali) geçmiştir. (İbret için önlerinde duruyor).
BEKİR SADAK :
(12-13) Ayni sekilde biz de Kitap´i suclularin kalblerine sokariz, ama ona yine de inanmazlar. Oysa kendilerinden oncekilerin ugradiklari meydandadir.
CELAL YILDIRIM :
Kur´ân´a inanmazlar. Halbuki öncekilerin (bu yüzden başlarına) bir sünnet (ilâhî hüküm) de gelip geçmiştir, (misâli vardır).
DİYANET :
Önceki milletlerin (helâkine dair Allah’ın) kanunu geçmiş iken onlar buna (Kur’an’a) inanmazlar.
DİYANET VAKFI :
Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hala buna (Kur´an´a) inanmıyorlar.
DİYANET İSLERİ :
Aynı şekilde biz de Kitap'ı suçluların kalblerine sokarız, ama ona yine de inanmazlar. Oysa kendilerinden öncekilerin uğradıkları meydandadır.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ona iyman etmezler, halbuki önlerinde evvelkilerin sünneti geçmiştir
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Geçmiş milletlerin başına gelenler önlerinde geçmişken yine de ona iman etmezler.
GÜLTEKİN ONAN :
Onlar ona (indirilen kitaba) inanmazlar, oysa ki öncekilerin sünneti geçmiştir.
H. BASRİ ÇANTAY :
(Kendilerinden) evvelkilerin (İmansızlıkları ve istihzaları yüzünden ma´ruz kaldıkları felâketler ma´lûm iken ve o gibiler hakkında ilâhî bir) sünnet (ve kanun) da geçmişken yine onlar buna (bu Kur´ana, bu peygambere) inanmazlar.
FİZİLAL :
Onlar Kur´an´a inanmazlar. Oysa daha önceki yoldaşları hakkında ilahi kanun işlemişti.
İBNİ KESİR :
Kendilerinden öncekilerin uğradıkları ortada iken yine de ona inanmazlar
MUHAMMET ESED :
önceki (zalim)lerin izlediği yol (ve bu yolda başlarına gelenler) de nicedir gözlerinin önünde olduğu halde buna inanmazlar.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Onlar buna, (bu Kur´an´a) inanmazlar. Halbuki, evvelkilerin sünneti (başlarına gelen felaketler) gelip geçmiştir.
TEFHİMÜL KURAN :
Onlar ona (indirilen Kitaba) inanmazlar, oysaki evvelkilerin sünneti geçmiştir.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Kendilerinden öncekilerin sünneti (inkârcıların mahvedileceği yasası) geçtiği halde yine de ona inanmazlar.
ŞABAN PİRİŞ :
Onlar da öncekilerin yaptığı gibi ona inanmazlar.