Vet tayre mahşûreh(mahşûreten), kullun lehû evvâb(evvâbun).
A. GÖLPINARLI :
Ve kuşlar da toplanmıştı, hepsi de ona itâat ederdi.
ADEM UĞUR :
Kuşları da toplu halde onun emri altına vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Kuşları da toplu olarak onun emrine bağlı kıldık. (Dağlardan ve kuşlardan) her biri onun tesbihi sebebiyle devamlı tesbih ediyordu.
BEKİR SADAK :
(18-19) Dogrusu Biz, aksam sabah onunla beraber tesbih eden daglari, kuslari da toplu halde onun buyrugu altina vermistik. Herbiri ona yonelmekteydi.
CELAL YILDIRIM :
Kuşları da toplu halde ona boyun eğdirdik. Hepsi de ona yönelip uyum içinde bulunurlardı.
DİYANET :
(18-19) Kendisiyle birlikte tesbih etsinler diye biz, dağları ve toplanıp gelen kuşları Dâvûd’un emrine verdik. Onların her biri Allah’a yönelmişlerdi.
DİYANET VAKFI :
(18-19) Doğrusu biz akşam sabah onunla beraber tesbih eden dağları, toplu halde kuşları onun emri altına vermiştik. Hepsi O´na yönelmiştir.
DİYANET İSLERİ :
Doğrusu Biz, akşam sabah onunla beraber tesbih eden dağları, kuşları da toplu halde onun buyruğu altına vermiştik. Her biri ona yönelmekteydi.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Kuşları da toplu olarak, hepsi onun için terci´ yapar (evvab) idi
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Kuşları da toplu olarak (onun emrine vermiştik). Hepsi onun için terci yapardı (ona uyarak ahenkle içli zikir ve tesbih ederlerdi).
GÜLTEKİN ONAN :
Ve toplanıp gelen kuşları da. Onların hepsi [Tanrı´yı tesbih etmede uyum içinde] yönelip dönmekte (evvab) idiler.
H. BASRİ ÇANTAY :
(Her yandan ona doğru) toplanıb gelen kuşları da (kendisine râm etdik). (Gerek o dağlardan, gerek bu kuşlardan) herbiri (itaatle ona) dönücü idi.
FİZİLAL :
Her taraftan toplanıp gelen kuşları da onun buyruğu altına vermiştik. Her biri ona yönelmekteydi.
İBNİ KESİR :
Kuşları da toplu olarak. Her biri ona yönelmişti.
MUHAMMET ESED :
ve (aynı şekilde) bölük bölük kuşları da. Bunlar (hep birlikte) O´na, (kendilerini yaratmış olana,) tekrar tekrar yönelirlerdi.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Kuşları da toplanmış olarak (O´na tâbi kıldık). Hepsi de O´na rücu ediciler idi.
TEFHİMÜL KURAN :
Ve toplanıp gelen kuşları da. Hepsi de onunla (Allah´ı tesbih etmede uyum içinde) yönelip dönmekte olanlar idi.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Toplanıp gelen kuşları da (ona râm etmiştik). Hepsi onun nağmesine katılır (beraber tesbih ederler)di.
ŞABAN PİRİŞ :
Bütün kuşları da... Hepsi de ona hizmet ediyorlardı.