A. GÖLPINARLI :
İşte budur azap, artık tatsınlar gâyet sıcak ve gâyet soğuk suları.
ADEM UĞUR :
İşte bu; kaynar su ve irindir. Onu tatsınlar
ALİ FIKRİ YAVUZ :
İşte bu, kâfirlere... Artık tadsınlar kaynar sudan ve irinden ibaret Cehennem azabını...
BEKİR SADAK :
Iste bu kaynar su ve irindir, artik onu tatsinlar.
CELAL YILDIRIM :
İşte kaynar su ve irin, tadsınlar onu..
DİYANET :
İşte (azap), onu tatsınlar: Bir kaynar su ve bir irin.
DİYANET VAKFI :
İşte bu; kaynar su ve irindir. Onu tatsınlar.
DİYANET İSLERİ :
İşte bu kaynar su ve irindir, artık onu tatsınlar.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
İşte, artık tatsınlar onu bir hamîm ve bir ğassâk
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
İşte kaynar su ve irin; tatsınlar onu.
GÜLTEKİN ONAN :
İşte bu; tatsınlar onu: Kaynar su ve irin.
H. BASRİ ÇANTAY :
İşte o azâbı, (evet) onu tatsınlar (ki bu) kaynar su ve irindir.
FİZİLAL :
İşte bu kaynar su ve irindir, artık onu tatsınlar.
İBNİ KESİR :
İşte şu, kaynar su ve irin. Tatsınlar onu.
MUHAMMET ESED :
Bu, (işte böyleleri içindir,) öyleyse bırak tatsınlar: yakıcı bir ümitsizlik ve buz gibi bir karanlık,
Ö NASUHİ BİLMEN :
(56-58) Cehennem vardır. Ona yaslanacaklardır. Artık ne fena döşek. İşte o. Artık onu tatsınlar. Son derece sıcaktır ve gövdelerden çıkan irindir. Ve onun şeklinden başkaca da çiftler vardır.
TEFHİMÜL KURAN :
İşte bu; tatsınlar onu: Kaynar su ve irin.
SÜLEYMAN ATEŞ :
İşte onu tadsınlar: Kaynar ve kokuşmuş sudur!
ŞABAN PİRİŞ :
İşte bu azap! tatsınlar onu, kaynar su ve irin!