Fe sehharna lehür rıha tecrı bi emrihı ruhaen haysü esab
Fe sehharnâ lehur rîha tecrî bi emrihî ruhâen haysu esâb(esâbe).
A. GÖLPINARLI :
Ve ona rüzgârı râm etmiştik de emriyle dilediği yere hafif hafif esip giderdi.
ADEM UĞUR :
Bunun üzerine biz rüzgarı onun emrine verdik. Onun emriyle istediği yere yumuşacık akardı.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Bunun üzerine rüzgârı onun emrine bağlı kıldık; emriyle istediği yere rahatça akar giderdi.
BEKİR SADAK :
(36-38) Bunun uzerine Biz de, istedigi yere onun buyrugu ile kolayca giden ruzgari, bina kuran ve dalgiclik yapan seytanlari, demir halkalarla bagli digerlerini onun buyrugu altina verdik.
CELAL YILDIRIM :
Rüzgârı onun emrine verdik. Rüzgâr Onun emriyle tatlı tatlı istediği yana eserdi.
DİYANET :
Biz de rüzgârı onun buyruğuna verdik. Rüzgâr, onun emriyle dilediği yere hafif hafif eserdi.
DİYANET VAKFI :
(36-38) Bunun üzerine biz de, istediği yere onun emriyle kolayca giden rüzgârı, bina kuran ve dalgıçlık yapan şeytanları, demir halkalarla bağlı diğer yaratıkları onun emrine verdik.
DİYANET İSLERİ :
Bunun üzerine Biz de, istediği yere onun buyruğu ile kolayca giden rüzgarı, bina kuran ve dalgıçlık yapan şeytanları, demir halkalarla bağlı diğerlerini onun buyruğu altına verdik.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Bunun üzerine ona rüzgârı müsahhar ettik, emriyle istediği yere yumuşacık cereyan ederdi
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Bunun üzerine Biz rüzgarı onun emrine verdik. Emriyle istediği yere yumuşacık akardı.
GÜLTEKİN ONAN :
Böylece rüzgarı onun kullanımına / boyunduruğuna verdik. Onun buyruğuyla dilediği yöne yumuşakça eserdi.
H. BASRİ ÇANTAY :
Bunun üzerine biz de ona rüzgârı müsahhar etdik ki bu, onun emriyle, onun dilediği yere yumuşacık akar giderdi.
FİZİLAL :
Bunun üzerine Süleyman´ın buyruğu ile istediği yere kolayca giden rüzgârı emrine verdik.
İBNİ KESİR :
Bunun üzerine Biz de rüzgarı emrine verdik. Emri ile istediği yere kolayca giderdi.
MUHAMMET ESED :
Bunun üzerine rüzgarı o´nun emrine verdik ki o´nun direktifi ile istediği yöne doğru kolayca essin;
Ö NASUHİ BİLMEN :
(36-37) Artık onun için rüzgarı musahhar kıldık, O´nun emriyle dilediği yere mülâyemetle akar giderdi. Şeytanları da, herbir bina yapıcı ve dalgıç olanı da (musahhar kıldık).
TEFHİMÜL KURAN :
Böylece biz, rüzgârı onun buyruğu altına verdik. Onun emriyle dilediği yöne yumuşakça eserdi.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Biz, rüzgârı ona boyun eğdirdik. Onun buyruğuyla, onun istediği yere tatlı tatlı eserdi.
ŞABAN PİRİŞ :
Rüzgarı ona boyun eğdirmiştik. Emri ile dilediği yere yumuşak bir şekilde eserdi.