A. GÖLPINARLI :
Ve bir başka kısmı da bukağılarla bağlanmıştı.
ADEM UĞUR :
Ve daha diğerlerini de zincirlerde bağlı olarak (Onun emrine verdik.)
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Diğerleri de zincirlere vurulmuştu. (insanlara zarar vermekten alıkonmuşlardı).
BEKİR SADAK :
(36-38) Bunun uzerine Biz de, istedigi yere onun buyrugu ile kolayca giden ruzgari, bina kuran ve dalgiclik yapan seytanlari, demir halkalarla bagli digerlerini onun buyrugu altina verdik.
CELAL YILDIRIM :
(37-38) Bina yapan, dalgıçlık eden her şeytanı, bukağılarla bağlı başkalarını ona başeğdirdik.
DİYANET :
(37-38) Bina ustası olan ve dalgıçlık yapan her bir şeytanı, bukağılara bağlı olarak diğerlerini de, onun emrine verdik.
DİYANET VAKFI :
(36-38) Bunun üzerine biz de, istediği yere onun emriyle kolayca giden rüzgârı, bina kuran ve dalgıçlık yapan şeytanları, demir halkalarla bağlı diğer yaratıkları onun emrine verdik.
DİYANET İSLERİ :
Bunun üzerine Biz de, istediği yere onun buyruğu ile kolayca giden rüzgarı, bina kuran ve dalgıçlık yapan şeytanları, demir halkalarla bağlı diğerlerini onun buyruğu altına verdik.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve daha diğerlerini bendlerde çatılı çatılı
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Ve zincirlere çatılmış (vurulmuş) diğerlerini de.
GÜLTEKİN ONAN :
Ve (kötülük yapmamaları için) sağlam kementlerle birbirine bağlanmış diğerlerini.
H. BASRİ ÇANTAY :
(Yine onlardan) bukağılarla bağlanmış olan diğerlerini de (emrine râm etdik).
FİZİLAL :
Demir zincirlere bağlı diğer yaratıkları da onun emrine verdik.
İBNİ KESİR :
Demir halkalarla bağlı diğerlerini de.
MUHAMMET ESED :
ve zincirlerle birbirlerine bağlanmış diğerlerini.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Başkalarını da bukağılarda bağlı oldukları halde (musahhar kıldık).
TEFHİMÜL KURAN :
Ve (kötülük yapmamaları için) sağlam kementlerle birbirine bağlanmış diğerlerini.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Ve zincirlerle birbirine bağlanmış başka (şeytân)ları.